Bunu okumalısınız, efendim. Hemen şimdi okumalısınız! | Open Subtitles | يجب أن تقرأ هذا يا سيدي يجب أن تقرؤه الآن |
Mark Twain'in yazdığı yeni kitabı okumalısınız. | Open Subtitles | عليك أن تقرأ كتابه الجديد: "مارك تواين أصبح كاتباً" |
Mark Twain'in yazdığı yeni kitabı okumalısınız. | Open Subtitles | عليك أن تقرأ كتابه الجديد: "مارك تواين أصبح كاتباً" |
Kendiniz okumalısınız. | Open Subtitles | يتحتم أنّ تقرأها بنفسكَ. |
Bunu siz okumalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تقرأها |
De Beauvoir'un yazdıklarını okumalısınız. | Open Subtitles | يجب عليك قراءة ما كتب دي بوفوار. |
Yine de okumalısınız bence. | Open Subtitles | ولكني لازلت اعتقد انك يجب ان تقرأ الرسالة |
Belki de İncil'i okumalısınız. Deuteronomy: 19:21. | Open Subtitles | حسنا، لربّما أنت يجب أن تقرأ إنجيلك |
Efendim, tarih kitaplarımı okumalısınız. | Open Subtitles | سيدى, عليك أن تقرأ قصائدى |
Efendim, tarih kitaplarımı okumalısınız. | Open Subtitles | سيدى, عليك أن تقرأ قصائدى |
ayrıca Cesar Vallejo'yu da okumalısınız. | Open Subtitles | ويجب أن تقرأ قيصر فاليخو أيضا |
Filozof Bernardo Guardi söylemiş. Onu okumalısınız bay Salvato. | Open Subtitles | و للفيلسوف (برناردو جواردي) يجب أن تقرأ له يا سيد (سالفاتو) |
İncilinizi okumalısınız bayım. | Open Subtitles | يجب أن تقرأ فى دينك يا سيدى |
Onun kitabını okumalısınız | Open Subtitles | يجب أن تقرأ كتبه |
Siz okumalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تقرأها |
Oysa ki etiketi okumalısınız. | Open Subtitles | يجب عليك قراءة الكتابة الصغيرة. |
- Belki de raporu okumalısınız. | Open Subtitles | -ربما يجب عليك قراءة التقرير |
Bence mektubu okumalısınız. | Open Subtitles | - اعتقد انك يجب ان تقرأ الرسالة |