"okumamıştım" - Translation from Turkish to Arabic

• لم أقرأ
• أقرائه
• لم اقرأ
• لم أقرأه

Ve senin adını okumamıştım. Seninle ilgili hiçbir şey okumadım.
و أنا لم أقرأ اسمكٍ أنا لم أقرأ أبداً عنكٍ

Sonunu hiç okumamıştım.
لم أقرأ حتى النهاية أبداً هكذا ستعيش هذه المخلوقات للأبد

Filme dahil oluncaya kadar hiç çizgi roman okumamıştım ve sonra...
لم أقرأ اي قصص مصورة الى أن حصلت على نص الفيلم وبعدها

Yıllardır okumamıştım. - Nasıl bittiğini hatırlamıyorum.
لم أقرائه منذ سنوات ولا أتذكر كيف كانت نهايته

- O zaman okumamıştım. Şunu imzalasan da biz de buradan gitsek.
اذن انا لم اقرأ جيدا هل من الممكن ان توقعى حتى نذهب من هنا

Onu hiç okumamıştım ki.
لم أقرأه قط، على أيّة حال.

Aslında eleştirirleri okumamıştım.
في الحقيقة.. لم أقرأ العروض هل كانت العروض جيدة؟

Böylesine güzel mektupları daha önce hiç okumamıştım.
لم أقرأ فى حياتى الرسائل حب بهذا الجمال.

Aslında hepsini okumamıştım, çünkü ara sıra milletin hayatında ne olup bittiğini öğrenmek için dergi de okumak lazım.
لم أقرأ الكتاب كاملا لأني أحياناً يجب أن أقرأ تلك المجلات لأعرف ما يجري في حياة أولئك الناس

O kadarını okumamıştım.
ماذا عن شقته؟ لم أقرأ إلى الاسفل

Bunu yıllardır okumamıştım.
الفلسفة؟ لم أقرأ عنها شيء منذ سنوات

Yakın bir zamana kadar ben de okumamıştım.
لم أقرأ عنه قبل ذلك حتى وقت قريب.

Bunu okumamıştım.
أنا لم أقرأ هذا

40 yıldır okumamıştım.
لم أقرأ هذه منذ 40 عاما.

Daha önce hiç Limbaugh'nun kitabını okumamıştım.
أتعلمين,في الحقيقة أنا لم أقرأ أبداً عن أشياء (ليمبو)

Bu konuda hiçbir şey okumamıştım.
لم أقرأ ابدا اي شيء.

- Daha okumamıştım ve her zaman kütüphane kitabı ücreti için beni suçluyorsunuz.
- لم أقرائه بعد - وأنتم دوما تنتقدوني بشأن غرامات الكتب المتأخرة

Vay, hayatımda hiç yasal bir belge okumamıştım.
يا الهى, اننى لم اقرأ اى وثيقة قانونية فى حياتى

Lucas'ın kitabını. Hiç okumamıştım.
لا، كتاب لوكاس، أنا لم أقرأه