Bilgisayardan bitleri direk olarak okuyabiliyordu. | TED | وقد تصور كل شيء من حيث إنه يستطيع قراءة الشفرة الثنائية من الآلة مباشرة |
Babam bulutları okuyabiliyordu. | Open Subtitles | ...كان والدي يستطيع قراءة الغيوم |
Richardson beynimi okuyabiliyordu, öyle mi? | Open Subtitles | إذن, (ريتشاردسون) يستطيع قراءة عقلي؟ |
Benim tanıştığım okuyabiliyordu. | Open Subtitles | حسناً، الذي قابلته يمكنه قراءة عقلي |
Düşünceleri okuyabiliyordu. | Open Subtitles | يمكنه قراءة الأفكار |
Düşünceleri okuyabiliyordu. | Open Subtitles | يمكنه قراءة الأفكار |