"okuyormuş" - Translation from Turkish to Arabic

• يقرأ
• بقراءة
• قرأ
• تقرا
• بالقراءة
• فقط عدة كلمات

Bay Komik Pantolon sahilde ne okuyormuş, bak. GEÇMİŞİN HAYALETLERİ
أنظروا ماذا كان يقرأ سيّد السروايل الغبيّة عند الشاطئ، كلا.

Sanki okuyormuş gibi. Ama o okuyamazdı, çünkü neredeyse kördü. Böylece.
كأنه كان يقرأ لكنه لايستطيع القراءة لأنه تقريبا اعمى

Gazete okuyormuş gibi görünmeye devam etti ve sonra yanıma gelip öğrenci olup olmadığımı sordu.
و طلبت منه السكر و ثم تظاهر أنه يقرأ الجريدة و ثم نهض و توجه نحوي و سألني إن كنت طالبة

Bunu artık okuyormuş gibi bile yapamam.
انا حتى لا أستطيع التظاهر بقراءة ذلك مرة اخرى

Dahice. İnsanlar Dominick'i ilk kez okuyormuş gibi olucaklar.
عبقري، سيكون الأمر مثلما قرأ الناس روايات دومينيك لأول مرة.

"Kavgam"ı, sanki Mother Goose okuyormuş gibi ezberden okuyan hız delisi Neo-Naziler bunlar.
انهم اوغاد سريعين من النازيين الجدد الذين تقرا عنهم ميين كمبف مثلما كانت الام جوز

Nasıl yapılacağını bilmiyorsan, niye okuyormuş gibi yapıyorsun?
لماذا تتظاهرين بالقراءة إذا كنتِ لا يعرفين كيف تقرأين؟

Kitap okuyormuş gibi yapıyor ama yönü bu tarafa bakıyor.
ويتظاهر بأنه يقرأ كتاب مدرسى وينظر بإتجهنا مباشرة؟

Ben doğduğumda babam onun biyografisini okuyormuş.
أبي كان يقرأ سيرته الذاتية عندما وُلِدت.

Arkasına geçip, ona hala okuyormuş duruşu veriyor.
تذهب من ورائه . تجعله يبدو كأنه لا يزال يقرأ

Birisi yine şömine yanında kitap okuyormuş.
يبدو أحدهم كان يقرأ عند المدخنة مجدداً

Sanki bir kitaptan okuyormuş gibi konuşuyor.
يبدو وكأنه كان يقرأ ذلك من كتاب

- Finn, Moby Dick mi okuyormuş? Hayır, kadın bunu atıyordu. Yine atmasın diye aldım.
فينس كان يقرأ قصة موبي ديك - لا بل أخذتها منه لكي لا تضربني به -

Sanki onların aklını okuyormuş gibi.
انها تقريباً وكانه يقرأ عقولهم

Kitap okuyormuş gibi yapıyor ama yönü bu tarafa bakıyor.
ويتظاهر بقراءة كتاب وينظر في هذا الإتجاه ؟

Bunu imzala, bunu oku, ve bunu okuyormuş gibi yap.
وقّعي هذا إقرأي هذا . و تظاهري بقراءة هذا

Saat kaçta ve hangi kitabı okuyormuş gibi yapacağım?
متى هو الوقت, هل تريدين مني ان أتظاهر بقراءة كتاب؟

Demek istediğim çoktan da fazla okuyormuş.
كلا، أقصد أنّه قرأ الكثير الكثير.

Kütüphane kayıtlarına göre Pelant oldukça fazla okuyormuş.
إذن، طبقا لبطاقة المكتبة الخاصة به، (بيلانت) قرأ الكثير.

Çünkü okuyormuş gibi yapıyorsun.
لانك تدعيّ أنك بـ تقرا

Burt bir şeyler okuyormuş gibi yapmayı, şapka denemeyi ve kamp yapmayı seviyor.
استمتع بورت بالتظاهر بالقراءة تجربة القبعات والخروج الى العراء

Onun yazdıklarını okuyormuş gibi yapacaksın Batiatus Hanesini övecek şeyler söyleyeceksin.
فقط عدة كلمات كما لو أنها منه (تمجد فضائل منزل (باتياتوس