"okyanusun dibindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • في أعماق المحيط
        
    • قعر المحيط
        
    • عمق المحيط
        
    Bu şekilde okyanusun dibindeki başka bir akıntı ağını öğrenebildiler. Open Subtitles لقد اكتشفوا نظام تيارات آخر يجري في أعماق المحيط
    Moralimi okyanusun dibindeki mürekkep balığından daha çok bozuyorsun. Open Subtitles أنت تجعلينني أقل قيمة من حبار في أعماق المحيط
    Sana, okyanusun dibindeki o uçağın bir aldatmaca olduğunu bilen sayılı insanlardan biri olduğumu söyledim ama sen sana inanmayacağımı mı düşündün? Open Subtitles أقول لك بأنني من الناس القلائل الذين ظنوا أن الظائرة في قعر المحيط كانت خدعة ولم تظن أنني سأصدقك؟
    okyanusun dibindeki derin çukurlara gömdüğün çok sıkı kapaklarla kapatılmış kutulara konurlar. Open Subtitles لا, ستذهب في صناديق ذات أغطية قوية وضيقة سندفنها عميقا في حفر في قعر المحيط
    Siz, biyolüminesansın gücünü anlamayı çok geç öğrenen okyanusun dibindeki çoğu canlıdan sadece birisiniz. TED أنت واحد من بين كثير من المخلوقات فى عمق المحيط الذى يتعلم ولكن بعد فوات الآوان أن يقدر قوة الضيائية الحيوية.
    Çatal zıpkınım ses hızıyla aşık atabilir. Ta gökyüzünden okyanusun dibindeki bir balinayı delip geçebilir! Open Subtitles حربوني في سرعة الصوت، وبوسعه طعن حوت في عمق المحيط حتّى من السماء!
    İşte karşınızda okyanusun dibindeki 772 yılın ardından... Kral! Open Subtitles بعد 772 سنة خمول في قعر المحيط
    (Gülüşmeler) Ve bu uçsuz bucaksız evrenin büyük bir kısmı bizim bir zamanlar sandığımızdan çok daha yaşanabilir olabilir, Dünya üzerindeki ekstramofilleri (aşırı koşullarda yaşayan canlıları) incelediğimiz gibi -- bize göre yaşanması tamamen zor olan koşullarda yaşayabilen canlılar, okyanusun dibindeki sıcak ve yüksek basınçlı yarıklarda, buzda donmuş halde, kaynayan batarya asidinde, nükleer reaktörlerin soğutucu sularında. TED (ضحك) والكثير من الاماكن في هذا الكون الواسع ، قد تكون قابلة للعيش اكثر مما توقعنا ، فكلما درسنا كائنات تعيش في ظروف قاسية على الأرض -- كائنات تستطيع العيش في ظروف عدائية جدا لنا ، في مناطق حارة ، ذات فوهات حرارية عالية الضغط ، في عمق المحيط ، وأخرى في مناطق متجمدة ، وفي وسط أحماض أسيدية تغلي ، في مياه تبريد مفاعلات نووية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more