"ol yeter" - Translation from Turkish to Arabic

    • فقط كن
        
    • فقط كوني
        
    • فقط كُن
        
    • فقط تأكد
        
    • فقط تصرفي
        
    • على النبذة
        
    • إحرصي فقط
        
    - Sorun değil. - Dürüst ol yeter. Open Subtitles فقط كن صادق , انت معجب بها لكنك غير مستعد للإلتزام
    Boş ver, dostum. Dert etme. Kendin ol yeter. Open Subtitles بالله عليك, يا رجل, لا تقلق حول هذا ألامر فقط كن على طبيعتك
    Yalanı bırak, insanlarla oynamayı bırak. Daha kibar biri ol, yeter. Open Subtitles توقفي عن الكذب , توقفي عن التلاعب , فقط كوني ألطف
    Bir şey yapmana gerek yok, kendin ol yeter. Open Subtitles ولكن ليس وكأنه سيتوجب عليك فعل شيء, فقط كوني على سجيتك
    - Kendin ol yeter. - Kendinden de iyi ol. Open Subtitles فقط كُن على طبيعتك - كُن أفضل مما أنت عليه -
    Endişelenecek bir şey yok. Kendin ol, yeter. Open Subtitles ليس هناك ما تقلق حياله، فقط كن نفسك
    Fogell, sakin ol yeter abi. İçeri girip çıkacaksın alt tarafı. Open Subtitles فوغل فقط كن هادئا ادخل ثم أخرج
    Kendin ol yeter. Open Subtitles أنت لا تحتاج لذلك فقط كن كما انت
    Sadece yarın bilim fuarında ol yeter. Open Subtitles فقط كن هناك بمعرض العلوم غداً.
    Eski JT ol yeter. Tek istediğim bu. Open Subtitles فقط كن على طبيعتك هذا كل مايهمني
    Yarın Delgado toplantısı için burada ol yeter tamam mı? Open Subtitles فقط ... كن هنا على الميعاد وحسب من أجل مقابلة ديلغادو في الغد ، حسناً؟
    Röportajı yapabildiğin için minnettar ol yeter. Open Subtitles فقط كوني ممتنة انك حصلت على اللقاء
    Kendin ol yeter. Ben hep orada olacağım. Open Subtitles فقط كوني أنت, سأكون هناك طوال الوقت
    Özür dileme, güvende ol yeter. Tamam mı? Open Subtitles لا تكوني كذالك فقط كوني بخير , حسناً ؟
    Kendin ol yeter. Open Subtitles فقط كوني على ماهيتك
    Muğlak ol yeter. Open Subtitles فقط كوني غامضة في كلامك
    Tetikte ol yeter. Open Subtitles فقط كُن جاهزاً.
    Bill'le olabildiğince doğal ol yeter. Open Subtitles (فقط كُن طبيعيا بقدر الإمكان مع (بيل
    Chris, sakin ol yeter, her şey yolunda gidecek. Open Subtitles (كريس)، فقط كُن هادئاً و ستكون بخير.
    İşlerin ters gitmediğinden emin ol yeter. Open Subtitles حسناً , فقط تأكد أن لا يسير اي شئ بشكل خاطئ
    - Aynen böyle. Kendin ol yeter. Tüm gösteri boyunca yanında olacağım. Open Subtitles تماما , فقط تصرفي على طبيعتك , وانا سأكون موجود طوال الوقت
    Dava özetine adımı koyduğundan emin ol yeter. Open Subtitles فقط لاتنسون من وضع إسمي على النبذة.
    Sen askerlerin hazır olduklarında harekete geçtiklerinden emil ol yeter. Open Subtitles إحرصي فقط على تفعيل تلك القوات عندما اصل الى هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more