"olacakları" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيحصل
        
    • ما سيحدث
        
    • سيكونوا
        
    • ماذا سيحدث
        
    • ماسيحدث
        
    • ستحدث
        
    • سوف يحدث
        
    • سيجري
        
    • ما الذي سيحدث
        
    • ما هو قادم
        
    • حدوثها
        
    • سيحدث إن
        
    • سيحدث لاحقاً
        
    • يحدث إن
        
    • أسير مع
        
    Sonra diğerinin üzüm aldığını görüyor, şimdi olacakları göreceksiniz. TED ثم ترى الآخر يحصل على العنب، وسترون ماذا سيحصل.
    Bir kitabın güzel yanının sonra olacakları bilmek olduğunu düşündüm. Open Subtitles ظننت أن متعة القراء هي الرغبة في معرف ما سيحدث
    Pekala, belki kahraman olurlar ama kesin olan, çok yalnız olacakları. Open Subtitles حسناً, من المحتمل أن يكون هناك أبطال لكنهم سيكونوا وحيدون جداً
    Ama benimle Güney Amerika'da olsan olacakları bilirdin. Open Subtitles لوكنت فى أمريكا الجنوبيه معى سوف تعلم بالظبط ماذا سيحدث
    Yeni oyuncu olacakları iki saniye öncesinden bilecektir. Open Subtitles اللاعب الجديد سيعلم ماسيحدث بـ ثانيتين القادمة قبل وقوعها
    Bana gelecekte olacakları göstereceksin. Open Subtitles و أنت ستريني الأشياء التي ستحدث في المستقبل
    Aradan iki dakika geçince olacakları göremeyecek mi? Open Subtitles خلال دقيقتين سوف يبدا برؤية ما الذي سوف يحدث
    olacakları asla bilemezsin şu anda bildiğini sandığın tek şey aslında hiçbir şey bilmediğindir. Open Subtitles لا تعلم أبداً ما سيحصل اللحظة التي تظن فيها أنك تعلم، هي اللحظة التي لم تعلم فيها شيئا
    Oraya ulaşınca olacakları biliyor musunuz? Open Subtitles أتعرف ما الذي سيحصل عندما نصل إلى هناك ؟
    Fakat burada, Manhattan'a olacakları görüyorsunuz. Open Subtitles تحطما وذابا هذا ما سيحصل لمستوى البحر في فلوريدا
    Sana olacakları söyliyeyim. Benimle buluşmaya gelmesi için, telefondaki herkese mesaj atacağım. Open Subtitles هذا ما سيحدث, سأقوم بأعتراض كُل رقم على هذا الهاتف, وكُل رسالة
    Öf, Bill, ikinizin seks yaptığında olacakları düşünmek bile istemiyorum. Open Subtitles يا الهي بيل، اكره ان أرى ما سيحدث عندما تقومون بالمعاشرة
    Bırak onları Mısır'a, güvende olacakları arkadaşlarımın yanına götüreyim. Open Subtitles دعني آخذهم إلى مصر حيث سيكونوا بأمان وسط أصدقائي
    - Evet, elbette. Drey'auc ve Rya'c'ı güvende olacakları bir yere götürecek. Open Subtitles أجل بالطبع , سيأخذ * درياك * و * راياك * الى مكان حيث سيكونوا أمنين
    Yarın olacakları bilsem gevşeyebilirdim. Open Subtitles قد يمكننى أن أستريح إذا علمت ماذا سيحدث غدا
    Bunu bana bırakma doktor. Bana bırakırsan olacakları görmek istemezsin. Open Subtitles لا تتركى الخيار لى يا دكتورة لأنك لا تعرفين ماذا سيحدث لو تركتى الخيار لى
    Ardına da bakma çünkü olacakları görmek istemezsin. Open Subtitles ولا تنظر للخلف لأنك لا تريد أن ترى ماسيحدث تالياً
    Bir dokunuş, ve bir şeyler görüyorum... Olmuş olanları, olacakları.. Open Subtitles بلمسة واحدة ، أستطيع أن أرى أشياء أشياء حدثت ، وأشياء ستحدث
    Sanırsam çocuğun olacakları görmesini istemedi. Open Subtitles اعتقد انه لا يريد الطفل ليرى ما سوف يحدث.
    Bundan sonra olacakları biliyorum demiyorum. Open Subtitles و لا أقول بأنني أعرف مادا سيجري في المستقبل
    Doğrudan kendi korkaklığının sonucu olarak bundan sonra olacakları görmesini istiyorum. Open Subtitles أريده أن يرى ما الذي سيحدث لاحقاً كنتيجة مباشرة لجبنه.
    Eğer olacakları göremiyorsa, onun için üzgünüm. Open Subtitles إذا لم تستطع أن ترى ما هو قادم إذاً تباً لها
    Her sabah yarış bültenini alıp o günkü yarışta olacakları burada görüyormuş. Open Subtitles في كل صباح كان يجعلها تدور من اجل يوم السباق التالي ويشغل سباق اللبعة ويتوقع النتيجة قبل حدوثها واحد تلو الاخر,في هذه اللوحة.
    Taşları bulsan bile onları bir araya getirdiğinde olacakları hiç bilmiyoruz. Open Subtitles حتى إن وجدت الحجارة نجهل تماماً ما سيحدث إن جمعتها
    Korkarım olacakları önlemenin bir yolu yok. Open Subtitles وأخشى أنّه لا يمكن تجنّب ما سيحدث لاحقاً.
    Eğer John "geciktirin" diyorsa, geciktirmediğimiz takdirde olacakları gördüğündendir. Open Subtitles ...إذا كان هذا اللقيط المجنون يحذرهم إذا قال جون، توقفوا لأنه يرى ما سوف يحدث إن لم نفعل
    olacakları zorlamamalı. Open Subtitles أسير مع التيار، وأرى إلى أين يقودني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more