"olanı yapmaya" - Translation from Turkish to Arabic

• فعل الشيء
• القيام بالأمر
• القيام بالشيء
• تفعل الشيء
• القيام بما هو
• لفعل ماهو
• فعل ما هو
• فعل الصواب
• القيام بالفعل
• للقيام بما هو
• عمل الشيء

Evet, bilirsin, orda, burda bazı şeyler yapıyorum, ...sadece çocuklarla biraz zaman geçirdim bu kez doğru olanı yapmaya çalışıyorum.
نعم ، نقل الأشياء من هنا إلى هناك وقضاء الوقت مع الأطفال ومحاولة فعل الشيء الصحيح

Seninle ilgili tek endişem doğru olanı yapmaya o kadar kararlısın ki bazen akıllıca olanı yapmıyorsun.
ملاحظتى الوحيد عنك أنك تُصر دوماً على فعل الشيء الصواب, وأنت أحياناً لا تقُم بها بطريقة ذكية

Doğru olanı yapmaya çalışıyorum, hem burada hem orada ve biraz destek hoşuma giderdi.
انا احاول القيام بالأمر الصحيح هنا وهناك وسأقدر حقا

Ve doğru olanı yapmaya çalıştı. Bu yüzden öldü.
وحاول القيام بالشيء الصحيح وإنتهى به الأمر بالموت

Bu insanlar doğru olanı yapmaya çalışıyor.
وهي تحاول أن تفعل الشيء الصحيح لهؤلاء الناس

Benim hakkımda yanılıyorsun. Değer verdiğim insanlar için doğru olanı yapmaya çalışan bir adamım sadece.
لديكِ فكرة خاطئة عني، إنما أنا رجل يحاول القيام بما هو صواب لمن أحفل بهم

Tıpkı oğlumun kanını döktükleri gibi senin kanını dökmeyerek doğru olanı yapmaya çalıştım.
.حاولتُ جاهداً لفعل ماهو صحيح ،بدلاً من هدر دمّكِ .كما هُدرَ دمُ إبني

Doğru olanı yapmaya çalışıyorum nerede olursa olsun.
لا بد لي من فعل ما هو صحيح بغض النظر عن المكان الذي اعمل فيه.

Mesele şu ki ben doğru olanı yapmaya çalışıyorum. Adaletten bahsediyorum.
القصد هنا أنى أحاول فعل الصواب أنا أتحدث عن العدالة

Oğlum sadece doğru olanı yapmaya çalışıyordu.
كان يحاول ابني القيام بالفعل الصحيح فحسب

Sadece doğru olanı yapmaya çalışıyor.
اعتقد انه يحاول فقط فعل الشيء الصحيح

Hayır, sadece doğru olanı yapmaya çabalıyorum.
لا ,فقط أحاول فعل الشيء الصحيح

Biz hep doğru olanı yapmaya çalıştık.
..كّنّا دومًا نحاول فعل الشيء الصحيح

Ama her zaman doğru olanı yapmaya çalıştım, bana öğrettiğin gibi.
ولكنى حاولت دائما القيام بالأمر الصائب كما علمتنى أنت

- Sadece doğru olanı yapmaya çalışıyorum.
أنا احاول القيام بالأمر الصحيح فقط هذا هو الأمر الصحيح

Şimdi ben de iki tane evlat edindim. Burada doğru olanı yapmaya çalışıyorum.
والآن تبنيت طفلين وأحاول القيام بالشيء الصحيح من أجلهما

Sonra hamile kaldım. Sen sadece doğru olanı yapmaya çalışıyordun.
ومن ثم حملت وأنت حاولت القيام بالشيء الصحيح

Yine de bu doğru olanı yapmaya çalışmadığın anlamına gelmiyor.
لكن هذا لا يعني أنك كنت تفعل الشيء الخطأ.

Doğru olanı yapmaya kalktın.
تحاول القيام بما هو صحيح

Üsteki herkes için en iyi olanı yapmaya ikna edip edemeyeceğimize bir bakalım.
لفعل ماهو أفضل لكل القاعدة

Bak, hepimiz halkımız için doğru olanı yapmaya çalışıyoruz.
انظري، نحن جميعاً نحاول فعل ما هو مناسب لقومنا

Mesele şu ki ben doğru olanı yapmaya çalışıyorum. Adaletten bahsediyorum.
القصد هنا انى احاول فعل الصواب انا اتحدث عن العداله

Burada doğru olanı yapmaya çalışıyorum.
إنّني أحاول القيام بالفعل المناسب

Askerler doğru olanı yapmaya eğitilir, kolay olanı değil.
ويتم تدريب الجنود للقيام بما هو حق، لا ما هو سهل.

Doğru olanı yapmaya çalışıyorum.
لقد كنت أحاول عمل الشيء الصحيح وانقلبت الأمور علي.