Bu, doğada tehdit altında nesli tükenmek üzere olan hayvanlar için gerçekten son savunma hattı. | Open Subtitles | لذلك، وهذا هو في الواقع خط الدفاع الأخير، حفظ الحيوانات التي انقرضت في البرية في حالة الأسير. |
Avlanacak olan hayvanlar için empati kurmak çok kolaydır ama şunu söylemeliyim ki, bu seferlik kalbim tamamen timsahlardan yana. | Open Subtitles | غالبًا ما نتعاطف من الحيوانات التي تُصاد ..لكن يجب أن أعترف في هذه الحالة أتعاطف كلّيًا مع التماسيح |
Sonbaharda, yapraklar dökülürken dayanmasını sağlayan şey gurur değil hayatı tehlikede olan hayvanlar gibi duygularının uyuşmasıydı. | Open Subtitles | أنه لم يكن مفخرة لغرايس أنها تستمر في الذهاب أثناء الأيام عنما يجئ الخريف و الأشجار تفقد أوراقها، لكنها أكثر مِنْ نشوة مثل حالة أنحدرت من الحيوانات التي تعيش مهددة، |
Varlığı şüpheli olan hayvanlar yani. | Open Subtitles | الحيوانات التي وجودها أصلاً هو محل شك |
Gerçekten ilginç sorulardan biri, omurgalıların kökeni ile ilgilidir, belkemiği olan hayvanlar; örneğin bizler, kuşlar, sürüngenler ve balıklar gibi.. | Open Subtitles | واحدة من المسائل المثيرة للاهتمام حقاً هي تلك المتعلقة بأصل الفقاريات الحيوانات التي لها عمود فقري مثلنا و مثل الطيور و الزواحف و الأسماك على سبيل المثال |
Özgürlüğe kavuşmak için yeteri kadar talihli veya becerikli olan hayvanlar, şimdi yeni bir zorlu görevle yüzleşiyor - yetişkinler dünyasındaki rekabeti öğrenmek | Open Subtitles | الحيوانات التي تكفي حظوظها أو مهارتها للوصول للاستقلال ...تواجه الآن تحدّيًا جديدًا أن تتعلّم التنافس في عالم البالغين |
Diyetinde A vitamininden yoksun olan hayvanlar sperm üretmeyi keserler ve A vitamini tekrar verildiğinde tekrar sperm üretmeye başlarlar. | TED | إن الحيوانات التي تفتقر للفيتامين (أ) في حميتها الغذائية تتوقف عن إنتاج الحيوانات المنوية وتعيد إنتاج الحيوانات المنوية مجددًا عند إعادة دمج الفيتامين (أ). |