"olan sendin" - Translation from Turkish to Arabic

    • انت من
        
    • كنت أنت من
        
    • أنت التي
        
    • أنت الشخص الذي
        
    • أنتِ التي
        
    Her yolu denemeye gönüllü olan sendin ve yaşadıklarım bana yetti. Open Subtitles انت من سيفعل اي شئ .وانا لدى ما يكفينى منه
    Ortaya çıkıp güzel yüzümü dağıtmasına engel olan sendin. Open Subtitles انت من ظهر ومنعه من اطلاق النار علىّ فى وجهى الجميل
    İyi, ama en son paraya ihtiyacı olan sendin hatırlarsan. Open Subtitles لكن كل ما اعلمه انت من بحاجة للنقود
    Hatırladığım kadarıyla gönüllü olan sendin. Open Subtitles كما تم إعلامي , لقد كنت أنت من تطوعت لتلك المهمة
    Hayatımıza gizler sokmamıza sebep olan sendin. Open Subtitles أنت التي أجبرتِ دخول السحر في حياتنا
    O evde yaşan insanlar içinde, en fazla kaybedecek şeyi olan sendin. Open Subtitles من بين جميع الناس في الدار أنت الشخص الذي سوف يخسر الكثير
    Doğmak üzere olan sendin, değil mi? Open Subtitles حسنًا، أنتِ التي كنتِ على وشك الولود أليس كذلك؟
    - Ona göz kulak olan birileri. - Doktor, ona göz kulak olan sendin. Open Subtitles شخص كان يتابعه عن كثب - يا دكتور كنت انت من يتابعه -
    - Ona göz kulak olan birileri. - Doktor, ona göz kulak olan sendin. Open Subtitles شخص كان يتابعه عن كثب - يا دكتور كنت انت من يتابعه -
    Önce hatalı olan sendin! Open Subtitles انه انت من اخطئ اولاً
    - Yani dikiz aynamda olan sendin. - Tahmin edeyim. Open Subtitles اذن انه انت من كان في مرآتي
    Belki de piyon olan sendin. Open Subtitles ربما انت من كانت المخادعه
    Baş ağrısı olan sendin. Seni engellemek istemem. Open Subtitles كنت أنت من يجلب الصداع لا أريد أن أحبطك
    Beni yollatacak olan sendin! Open Subtitles كنت أنت من سيرسلني بعيداً!
    Andrew'un belirsizlikten nefret ettiğini söylediğini hatırlıyorum, fakat belki de belirsizlikle yaşayamayacak olan sendin. Open Subtitles أعلم بأنك تقولين بأن (آندرو) يكره الحيرة لكن ربما كنت أنت التي لا تستطعين العيش كذلك
    Andrew'un belirsizlikten nefret ettigini söyledigini hatirliyorum, fakat belki de belirsizlikle yasayamayacak olan sendin. Open Subtitles أعلم بأنك تقولين بأن (آندرو) يكره الحيرة لكن ربما كنت أنت التي لا تستطعين العيش كذلك
    Dün gece beni göremeyecek kadar meşgul olan sendin. Open Subtitles أنت الشخص الذي منعه إنشغاله من رؤيتي ليلة الأمس
    - Şu boktan Corvette'i olan sendin, değil mi? Open Subtitles مرحبًا، أنت الشخص الذي معه المنشطات؟ أجل
    Virginia, burada bu konuda son derece sert olan sendin ve her gün birlikte çalışmayacaktık. Open Subtitles فرجينيا، أنتِ التي كنت مُصرّة... ذلك أنا وأنتِ لا يُمكننا أنْ نستمر في أداء العمل الروتيني اليومي معاً.
    Beni özgür bırakacak olan sendin. Open Subtitles أنتِ التي ستجعلينني أتحرّر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more