"olan sevgisi" - Translation from Turkish to Arabic

• حبه
• حبّه

Ve bütün yaptıklarını, ailesi ve Tanrısına olan sevgisi için yaptı.
وكل ما فعله، فعله من أجل حبه لله وعائلته

Çocuklara olan sevgisi ve Asya mutfağındaki becerisine ilaveten... eski balina avcılığına çok tutkundu.
بالاضافة الى حبه للاطفال وتحضيره للطعام الاسيوي الرائع كان لديه شغف صيد الحيتان بالطريقة القديمة

Fakat ne yaptıysam da kızına olan sevgisi çok büyüktü.
ولكنّلايهممافعلت ، حبه لإبنته كان شديداً جداً.

Tanrının rahmeti, dünyaya ve insanlığa olan sevgisi bizim için hazırladığı kusursuz planı.
رحمة الإله حبه للعالم و للبشر و خطته المثالية لنا

İçindeki o hâlâ parıldayan küçük ışık sana olan sevgisi.
النور الصغير بداخله الذي ما زال يتوهّج... هو حبّه لك.

Jim'e olan sevgisi de. Adamı cinayetten suçluyorsun, onunsa umurunda olan tek şey arkadaşı.
و كذلك حبّه لـ(جيم)، تتهم الرجل بالقتل، بينما كلّ ما يحفل بهِ هو أعز صديق له.

Ailesine olan sevgisi anca model trenlere olan doyumsuz tutkusuyla eş tutulabilirdi.
لم يكن هناك مثيل لحبه تجاه عائلته سوى حبه الكبير لنماذج القطارات المصغرة.

Görünüşe göre, uyuşturucuya olan sevgisi, temiz hayvanlara olan sevgisinin önüne geçmiş.
..ويبدو, ان حبة لتنظيف الحيوانات قد فاق "حبه لمادة "الميث

Kraliçe'ye olan sevgisi yüzünden gerçeği hep inkar etti.
بسبب حبه للملكة أنكر الحقيقة على نفسه

Size olan sevgisi kıyımdan sonra nefrete dönüştü ve elinden gelen tek yolla size saldırdı!
-إنها الحقيقة حبه لك تحول لكراهية، عقب عقوبة القرعة،

"Baghar Sultanlığı Sultanı Şeyh Ömer Bin Salaad'ın müziğe ve kültüre olan sevgisi, en büyük aşkı olan...
(سلطنة باجار). محكومة بواسطة الشيخ (عمر بن صلاح). حبه للموسيقي والثقافة لا يضاهية سوي حبه لــ..

Henry'nin birine olan sevgisi gücüne göre değişir.
حب (هنري) لأي شخص يختفي بواسطة حبه للسلطة.

Fakat ona olan sevgisi, çok güzel.
ولكنَّ حبه لها جميلٌ

Sana olan sevgisi sorgulanamayan biri.
شخص حبه لك لايمكن التشكيك به.

Alex'e olan sevgisi sonsuzdur.
حبه لأليكس لا نهاية لهُ.

Sana olan sevgisi hiç azalmadı.
حبه لك لم يذبل

Sana olan sevgisi.
حبّه لك