Hayatın sonsuz olasılıklarını keşfetmekte özgürdüm. | TED | كنت حرة لاستكشاف إمكانيات الحياة بلا حدود. |
Yeni sanal gerçeklik ile arttırılmış gerçeklik teknolojileri bu denemelerin gerçekleşme olasılıklarını genişletebilirler. | TED | بإمكان تقنيات الواقع الافتراضي والمضخم الجديدة أن توسع من إمكانيات هذه التجربة. |
Belki Özel Hareket olasılıklarını ele almalısınız. | Open Subtitles | ربما يمكنك مناقشة إمكانيات العمليات الخاصة؟ |
Yani, onu altı korumayla sararsak görünen o ki, tüm saldırı olasılıklarını elemiş olacağız. | Open Subtitles | إذن لـو أحطـناه بستـة حـراس ثـم إستبعـدنا ظاهـرياً كـل إمكانيات الهجـوم |
Geleceğini hiç görmedim. Sadece olasılıklarını. | Open Subtitles | -أنا لم أرى مستقبلك قط، إمكانيات فقط |