"olduğu şekilde" - Translation from Turkish to Arabic

    • كما هي
        
    • على حقيقتها
        
    Hayatımızı olduğu şekilde seviyorum. Söyleyeceğimin hepsi bu. Open Subtitles أحب أن تسير الأمور كما هي عليه هذا كل ماأقوله
    Reform yalanı sadece mani olur endüstriyel hapis gücüne veya kazanılmış çıkarları korumaya olduğu şekilde. Ama birimiz yada hepimiz için. TED فالعوائق التي تقف في طريق الاصلاح لا تكمن هناك في قوة المجمع الصناعي الذي يشبه السجن أو المصالح الراسخة التي تريد ابقاء الامور كما هي ولكن داخل كل واحد منا.
    O kamyoneti olduğu şekilde adil bir biçimde aldım. Open Subtitles إشتريتُ تلك الشاحنة بعدل وإنصاف كما هي.
    Ve bir açıdan baktığımızda bunun anlamı birinin her şeyi olduğu şekilde görmeyi kabul etmediğinde ortaya çıkan tehlikeyi kabullendiniz demektir. Open Subtitles وعلى مستوى ما فهذا يعنى أنك تقر بالخطر المحدق عندما يرفض أحدهم أن يرى الأشياء على حقيقتها
    Dünya'nın yerlileri olan bizler, ilk kez biraz geri çekilmiş ve onu gerçekte olduğu şekilde görebilmiştik: Open Subtitles للمرة الأولى نحنُ قاطنوا الأرض تمكنا من التراجع و مشاهدتها على حقيقتها
    Sen hayatını olduğu şekilde seviyorsun. Open Subtitles ..انتِ انتِ تُحبين حياتك كما هي
    Sen hayatını olduğu şekilde seviyorsun. Open Subtitles انت انت تحبين حياتك كما هي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more