"olduğu gerçeğinden" - Translation from Turkish to Arabic

    • حقيقة أن
        
    • ذلك لانهم
        
    Gay bir torunu olduğu gerçeğinden bahsetmemem mi gerekiyor? Open Subtitles هل من المفترض ألا أشير إلى حقيقة أن لديها حفيد شاذ؟
    Pope'un bazı güçlü kişilerle bağlantısı olduğu gerçeğinden mi bahsediyorsunuz? Open Subtitles أنت تتحدثين عن حقيقة أن بوب ارتبطت بالعديد من الرجال الأقوياء ؟
    Ve tek bir kışta geçecek çok fazla insan nesli olacaktı bir tarih kitabına bile erişiminiz olmayabilirdi bu, ağaçların her zaman cansız ve bir şey yapmayan sopalar olduğu gerçeğinden başka bir şey söylüyor. TED وسوف يتواجد العديد من الأجيال ويُفترض أن تتعاصر في شتاء واحد وربما لا يكون بوسعك أن تحصل على كتاب تاريخ من شأنه أن يذكر أي شيء آخر غير حقيقة أن الأشجار عبارة عن سيقان خاوية وهذا لا يؤدي إلى نتيجة.
    Babamın hapiste olduğu gerçeğinden mi bahsediyorsunuz? Open Subtitles هل تتحدث عن حقيقة أن والدي في السجن ؟
    Hepsinin kadın olduğu gerçeğinden dolayı terfileri ellerinden alındı yeteneksiz, acınası ya da seçtikleri alanda bir şey başaracak cesareti olmadığından değil. Open Subtitles جميع ترقياتهن ترفض والسبب في ذلك لانهم نساء ليس لأجل انهم غير موهوبين او مثيرين للشفقه
    Hepsinin kadın olduğu gerçeğinden dolayı terfileri ellerinden alındı yeteneksiz, acınası ya da seçtikleri alanda bir şey başaracak cesareti olmadığından değil. Open Subtitles هل تعلم ماهو الشي المشترك بينهم ؟ جميع ترقياتهن ترفض والسبب في ذلك لانهم نساء
    Çünkü öyle görünüyor ki siz Stan Provozoli'ye karşı olan kanıtın tamamen duruma bağlı olduğu gerçeğinden çok akşam yemeği için eve gitmeyi önemsiyorsunuz. Open Subtitles لأنه يبدو لي أنك الناس يهتمون أكثر حول الحصول الرئيسية لتناول العشاء من حول حقيقة أن الأدلة ستان ضد Provozoli هو ظرفية تماما.
    Bu uzun vadeli yükümlülüklerin - yeniliklerin daha da pahalılaştırdığı sağlık sistemi, erken emeklilik ve yaş gruplarıyla kötüleşen emeklilik maaşı, ve cömertlik - yanlış hesaplamanın zamanla oluşmasına olanak verdiği şeylerin var olması, bir probleminiz olduğu gerçeğinden kaynaklanıyor. TED وهو يأتي من حقيقة أن إلتزامات معينة طويلة الأجل-- الرعاية الصحية حيث يجعلها الإبتكار أكثر كلفةً، التقاعد والمعاشات حيث هيكلية العمر تصبح أسوأ بالنسبة لك، وفقط الكرم -- أن الأشياء المتعلقة بسوء المحاسبة هذه تتطور وتتراكم عبر الزمن بحيث تواجه مشكلة حقيقية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more