Sadece şu anki yaşantından olduğu haliyle memnun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف فقط بأنك كنت سعيداً في حياتك كما هي |
Ve bu oyunu kazanmanız için, yapmanız gereken tek şey karşınızda duran gerçeği olduğu haliyle görmeniz. Anlaştık mı? | TED | و للربح فيها كل ما عليكم فعله هو رؤية الحقيقة التي أمام أعينكم كما هي. موافقون؟ |
Bu bilgiyi dikkate alırsak doğayı gerçekte olduğu haliyle tanımayı ve bilmeyi başarırsak bizden sonraki kuşaklar tarafından yaşam zincirinin iyi ve güçlü halkaları olarak hatırlanacağımız kesindir. | Open Subtitles | إن أخذنا هذه المعرفة إلى القلب إذا عرفنا و أحببنا الطبيعة كما هي فعلاً. |
Bence sonu, şu anda olduğu haliyle harika. | Open Subtitles | ليس بأمريكي النهاية مناسبة كما هي |