"olduğu yazıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تقول أن
        
    • يقول بأن
        
    • تقول أنه
        
    • تقول بأنه
        
    • تقول هنا إنها
        
    • مكتوب أنه
        
    • مذكور انه
        
    • يقال هنا
        
    • مكتوب أن
        
    • هو من يمتلك الإجابات
        
    • الجهاز يقول أنها
        
    Dosyalarda ailesinin Güney Koreli olduğu yazıyor ama babasının Kuzey'den olduğu hakkında bir istihbarat aldık. Open Subtitles ملفها يقول أن والديها من كوريا الجنوبية لكن لدينا معلومات تقول أن والدها من كوريا الشمالية
    Burada vize sorununuz olduğu yazıyor. Open Subtitles تقول أن لديك بعض المشاكل مع التأشيرة.
    Gazetede boynunda sıra dışı kesikler ve çürükler olduğu yazıyor. Open Subtitles الورق يقول بأن لديها جروح غير عادية علي رقيتها
    Ama burada, gemide hâlâ 2000 kişinin olduğu yazıyor. Open Subtitles ولكنها تقول أنه لازال هناك 2000 ناجٍ على متنها.
    Resmi yönergelerde bunun tabakları temizlemek için gerekli olduğu yazıyor. Open Subtitles تعليمات الحكومة تقول بأنه من أجل تنظيف الصحون
    Dünyanın sonunu getirecek bir iblise ait olduğu yazıyor. Open Subtitles تقول هنا إنها ملك لساحر شرير إرادة إنهاء العالم
    Eylül 2013'te taburcu olduğu yazıyor. Open Subtitles وكما مكتوب أنه تم صرفه من الخدمة في سبتمبر 2013
    Bir tek Güney Florida'da bir tekne üzerinde emekli olduğu yazıyor. Open Subtitles كل ما مذكور انه تقاعد (على متن قارب في جنوب (فلوريدا
    Çünkü o şişenin içinde Shojo olduğu yazıyor. Open Subtitles لإن هذه تقول أن الزجاجة بالداخل .تحتوي على شوجو {\cHA39899\3cH000000}.شوجو" باليابانيه فتاة صغيرة عذراء"
    Açık olduğu yazıyor. Open Subtitles ولكن اللافتة تقول أن المكان مفتوح
    Onda resminiz Inhumanity'nin sahte olduğu yazıyor. Open Subtitles إنها تقول أن لوحتك " الإنسانية " مزيفة
    Bilgisayarda bir polis raporu olduğu yazıyor ama dosyayı bulamıyorum. Open Subtitles الحاسوب يقول بأن هناك تقريرمنالشرطة... . ولكن لا يمكنني إيجاده
    Burada, Pawnee'nin harika olduğu yazıyor. Open Subtitles مكتوب هنا , يقول بأن مدينة بوني أفضل مدينة على الأطلاق
    Felcin kalıcı olduğu yazıyor. Open Subtitles يقول بأن الشلل دائم
    Evet, kapıdaki tabelada dışarıda olduğu yazıyor. Open Subtitles أجل، لكن العلامة على بابه تقول أنه خارج.
    Çizelgede Kategori 1 olduğu yazıyor. Open Subtitles بياناته تقول أنه الفئة الأولى
    Listemde bir çeşit lahit olduğu yazıyor. Open Subtitles القائمة التي لدي تقول بأنه تابوت وليس حصان
    Dünyanın sonunu getirecek bir iblise ait olduğu yazıyor. Open Subtitles تقول هنا إنها ملك لساحر شرير إرادة إنهاء العالم
    Evet öldüğünde 39 yaşında olduğu yazıyor. Open Subtitles أجل، مكتوب أنه كان بعمر الـ39 عندما مات
    Bir tek Güney Florida'da bir tekne üzerinde emekli olduğu yazıyor. Open Subtitles كل ما مذكور انه تقاعد (على متن قارب في جنوب (فلوريدا
    Burada Willie'nin tek kardeşinin altı yaşında olduğu yazıyor. Open Subtitles يقال هنا أن ويلي لديه أخ واحد عمره ستة سنوات
    Altar Panosu'nun en çok arzulanan sanat eseri olduğu yazıyor. Open Subtitles مكتوب أن لوحة المذبح أكثر الأعمال الفنية طلبا
    Orada arabayı vuranın o olduğu yazıyor, yani belki de onunla konuşmanız gerekiyor. Open Subtitles إذن ، هو من يمتلك الإجابات رُبما يجب ان تتحدثوا معه
    Odanın içinde olduğu yazıyor. Open Subtitles الجهاز يقول أنها هنا في الغرفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more