"olduğumuz zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • عندما نكون
        
    • عندما كنا
        
    • حينما كنا
        
    • يعتقد أننا يجب أن
        
    • حين نكون
        
    Okulda birlikte olduğumuz zaman alt üst olmuş görünmemeye çalış. Open Subtitles عندما نكون في المدرسة معا حاول أن لا تبدو مستاء
    Gücümüz birlikte olduğumuz zaman en büyük. Open Subtitles استطيع فعل ذلك قوتنا الرئيسيه عندما نكون معاً
    İyi olduğumuz zaman bu zaten bizden beklediği bir şeydi. Open Subtitles عندما نكون جيّدين هذا ما كان متوقّعاً منّا
    Beraber olduğumuz zaman, onu Bayan Simic'e ödünç vermiştim. Open Subtitles أقرضت السيدة جهاز اللاب توب احياناً عندما كنا معاً
    Biz bir arada olduğumuz zaman asla eğlenmedik. Open Subtitles لم نحظى بهذا القدر من المرح عندما كنا معاً
    En önemlisi, bağlantılı olduğumuz zaman ben kendimi en güçlü görüyorum. Open Subtitles الأهم أنني في أقوى وضع حينما كنا متحالفين
    Filozof Nietzsche derki gelecek için değil olduğumuz zaman için yaşamalıyız. Open Subtitles كان الفيلسوف (نتشه) يعتقد أننا يجب أن نعيش للحاضر لا للمستقبل
    Doğanın kanunu. Mutlu olduğumuz zaman, iyiyizdir. Open Subtitles إنها علامة موافقة الطبيعة ، حين نكون سعداء ، نكون دائماً جيدون
    Beraber olduğumuz zaman, sanki bir baloncuğun içindeymişiz de dünyanın üzerinde süzülüyormuşuz gibi hissediyorum. Open Subtitles اشعُر اننا عندما نكون سوية, بأننا في فُقاعة صغيرة, تطوف فوق الارض.
    Evet. Hazır olduğumuz zaman. Open Subtitles اجل تعلمين , عندما نكون مستعدين
    Layık olduğumuz zaman güvende oluruz. Open Subtitles عندما نكون جديرين , نحن بالأمان,
    Layık olduğumuz zaman güvende oluruz. Open Subtitles عندما نكون جديرين , نحن بالأمان,
    Gücümüz birlikte olduğumuz zaman en büyük. Open Subtitles قوتنا تعظم عندما نكون معاً
    Güvende olduğumuz zaman biz onları ararız. Open Subtitles سنتصل بهم عندما نكون بأمان
    Mutlu olduğumuz zaman ağlıyoruz. Open Subtitles إننا نبكي عندما نكون سعداء
    Ciddi olduğumuz zaman böyle yapalım. Open Subtitles حتى عندما كنا نحن خطيرة، علينا أن نفعل هذا.
    Birlikte olduğumuz zaman, sadece kim olduğunuzu biliyordum. Open Subtitles عندما كنا معاً ، عرفتُ جزءاُ منك الذي كنتَ عليه
    Orada olduğumuz zaman, Cole babası hakkında sorular sormaya başladı. Open Subtitles حينما كنا هناك, كول بداء يسأل عن أباه.
    # Birlikte olduğumuz zaman # Open Subtitles حينما كنا معا ♪♪
    Filozof Nietzsche derki gelecek için değil olduğumuz zaman için yaşamalıyız. Open Subtitles كان الفيلسوف (نيتشيه) يعتقد أننا يجب أن نعيش للحاضر لا للمستقبل
    Hazır olduğumuz zaman, tekrar geri dönmemiz gerektiğini söylüyorum sadece. Open Subtitles أقول أنه يتوجب علينا العودة لاحقا حين نكون مستعدين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more