Nasıl olduğuna bakmaya geliyordum. | Open Subtitles | و فكرت فى ان اتوقف عند منزلك لأطمئن على احوالك |
- Hiçbir şey, sadece nasıl olduğuna bakmaya geldim. | Open Subtitles | لا شيء أنا فقط أتيت لأطمئن على حالتك |
Ameliyattan sonra nasıl olduğuna bakmaya geldim. | Open Subtitles | جئت لأطمئن على حالتك بعد إتمام العملية |
Arabadan çıkmış, ve çığlık attığını düşündüğü şeyin ne olduğuna bakmaya gelmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنه ترجل من الشاحنة، وركض ليرى ما الشيء الذي سمعه يصرخ في في المتجر. |
Yeni okulumun nasıl bir yer olduğuna bakmaya geldi. | Open Subtitles | لقد جاء ليرى ما شكل مدرستي الجديدة |