"olduğuna inanıyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعتقدون أن
        
    • يعتقد
        
    • يعتقدون بأن
        
    • ونعتقد أن
        
    • يعتقدون أنك
        
    • أنهم يعتقدون
        
    Bilim adamları bu buzlu kabuğun altında ılık su okyanusları olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles تحت هذه القشرة المتجمّدة العلماء يعتقدون أن هناك محيطات من الماء الدافئ
    Biliyor musunuz? Bu Fundamentalistler, Dünya'nın sadece 5000 yaşında olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles أتعلمين، هؤلاء يعتقدون أن الكوكب موجود منذ خمسة آلاف عام فقط
    Bazı insanlar, OES'nin bize öbür hayatı göstermenin bir yolu olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles بعض الناس يعتقد ان إي في بي هو ما بعد الحياه حولنا
    Araştırmacılar çok uzak bir mesafeden Dünya'yı görmenin, ne gördüklerini anlamaları için yeni bir bilişsel bir çerçeve geliştirmesine neden olduğuna inanıyorlar. TED يعتقد الباحثون أن رؤية الأرض من مسافة أبعد يحث المرء على إيجاد أطر معرفية جديدة لاستيعاب ما يرونه.
    Felaketleri durduran süper bir gücü olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles يعتقدون بأن لها قوة خارقة لإنهاء الكوارث
    Tepelerdeki bu kayaların alemler arası kapılar olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles والآن، يعتقدون بأن هذه المحاجر بوابات بين العوالم
    Dinleyin, savaşı kazanabilmemizin mümkün olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles الاستماع، ونعتقد أن هذا سوف يمكن أن تساعدنا على كسب الحرب.
    Müşterilerinin arabaları ile etrafta dolaşanın sen olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles يعتقدون أنك الشخص الذي يحرك سيارات زبائنهم
    Bilim adamları bitki dilindeki bütün detayları bilmiyorlar, ama tüm çevremizde bitkiler arasında gittikçe artan bir gevezelik olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles العلماء لا يعرفون كل تفاصيل هذه اللغة النباتية، ولكن على نحو متزايد أنهم يعتقدون هناك أحاديث بين النباتات في كل مكان حولنا.
    Ancak, bazı araştırmacılar, ben de içinde olmak üzere bazı NGO üyeleri ve brezilya devletinden bazı insanlar bir alternatif olduğuna inanıyorlar. TED لكن، بعض الباحثين، وضمنهم أنا، بعض المنظمات الطوعية والمسئولين من الحكومة البرازيلية يعتقدون أن هناك بديلاً.
    Optrikalılar da kutsal geçit yollarının bu anakarada olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles و الأوبتريكيين يعتقدون أن البوابة الكونية المقدسة توجد على هذه القارة
    Neden gökyüzünün herkes için aynı renk olduğuna inanıyorlar? Open Subtitles لماذا يعتقدون أن السماء ينبغى أن تكون بنفس اللون لكل شخص؟
    Sol görüşlü bazıları gücün sadece şirketlerde varolduğuna inanırken, sağ görüşlü bazıları da sadece devlette olduğuna inanıyorlar. Her iki tarafın seçici öfkeleri gözlerini kör etmiş. TED هناك من هم في اليسار ممن يعتقدون أن القوة توجد فقط مع الشركات الكبرى، ومن هم في اليمين من يعتقدون أن القوة توجد فقط مع الحكومات، وقد عميت كل فرقة بغضبها الانتقائي.
    Bazıları, halkaların enerjiyi ünitenin içine gönderen ve ışık hızıyla roketleyen bir çeşit hızlandırıcı olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles البعض يعتقد ان هذه الحلقات تزيد من سرعة الانطلاق بإرسالها طاقة للمسافر تجعله مثل الصاروخ بسرعة الضوء
    Samanyolu'nun Merkezinde bir kara delik olduğuna inanıyorlar, gezegenleri ve yıldızları yapan materyal var olduğuna. Open Subtitles كإنعكاس للنظام الشمسي البعض يعتقد بأن تنبئواتهم بما سيحدث في سنة2012 تعدت كونها مجرد نبوءة
    Ama sebebi her neyse, şu an buradalar zira insanlığın en zayıf olduğu dönemin bu olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles لكن أيّاً كان السبب فهم موجودون هنا والآن لأنهم يعتقدون بأن البشرية ستكون في أضعف حالاتها
    Dinleyin, savaşı kazanabilmemizin mümkün olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles الاستماع، ونعتقد أن هذا سوف يمكن أن تساعدنا على كسب الحرب.
    Senin için gelmiş! Senin hayatta olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles أتى من أجلك ، يعتقدون أنك حيّة
    New Jersey plakalı bir 1990 Chevy Caprice'ı gözetleme yapmak için kullanan, keskin nişancı bir suç ortağı ile çalıştıklarının muhtemel olduğuna inanıyorlar. Open Subtitles ... يقولون الآن أن" "أنهم يعتقدون إنهُ قناص "من المرجح أن لهُ شريك متورط معهُ" "أننا نبحث عن سيارة "شُفرليت كابرس-1990"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more