İşleri olduğundan daha kötü hale getirme. | Open Subtitles | (رومان) لا تجعل الوضع أسوء مما هو عليه. إترك المسدس. |
İnan bana, kulağa olduğundan daha kötü geliyordu. | Open Subtitles | -أضمن ان وقعه أسوء مما هو عليه |
Kulağa olduğundan daha kötü geliyor. | Open Subtitles | إن الأمر يبدو أسوأ مما هو عليه. كان لي حتى الحد Klonopin. |
olduğundan daha kötü görünüyor, efendim. | Open Subtitles | يبدو أسوأ مما هو عليه ، يا سيدي. |
olduğundan daha kötü bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تجعله يبدو أسوأ مما كان عليه. |
"Problem" kelimesini söyleyişin olayı olduğundan daha kötü gösteriyor. | Open Subtitles | ""هل تعلم .. الطريقة التي تقول بها ""مشكله تجعلها تبدو أسوأ مما هي عليه. |
Bayan, uzak durun ve durumu olduğundan daha kötü hale getirmeyin. | Open Subtitles | ابقي خارج الامر يا مدام ولا تجعليه اسوأ مما هو عليه |
Krup hastası. Kulağa olduğundan daha kötü geliyor. | Open Subtitles | سعال، يبدو أسوء مما هو عليّه |
- Kulağa, olduğundan daha kötü geliyor. | Open Subtitles | -الأمر يبدو أسوء مما هو عليه . |
olduğundan daha kötü bir hale sokma. | Open Subtitles | لا تجعل الأمر أسوأ مما هو عليه |
olduğundan daha kötü görünüyor. | Open Subtitles | أنا بخير. يبدو أسوأ مما هو عليه. |
- Kulağa olduğundan daha kötü geliyor. | Open Subtitles | لقد بدا الأمر أسوأ مما هو عليه |
olduğundan daha kötü görünüyor. | Open Subtitles | هذا يبدو أسوأ مما هو عليه |
olduğundan daha kötü bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنت تجعله يبدو أسوأ مما كان عليه |
Seni ayaklarının üzerinde tutar, gelebilecek tehlikelere karşı hazır bekletir, ama korku ise bir şeyleri olduğundan daha kötü halde hayal etmene sebep olur. | Open Subtitles | سيساعدك في البقاء على أهبة الإستعداد والتيقظ لأي خطر محدق لكن الخوف... يجعلك تتخيل الأمور بشكل أسوأ مما هي عليه |
olduğundan daha kötü görünüyor. | Open Subtitles | وهي تبدوا أسوأ مما هي عليه |
olduğundan daha kötü gibi rol yapıyor olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن انه يتظاهر بكونه بحال اسوأ مما هو عليه حقا |
Saldırıyı aslında olduğundan daha kötü gösterdiniz. | Open Subtitles | جعلتي الهجوم يبدو اسوأ مما كان |