"olduğunu bilmeli" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن يعرف
        
    • يجب أن تعرف
        
    • أن يعلم
        
    Buraya taşınırlarsa, herkes onların ne olduğunu bilmeli. Open Subtitles إذا إنتقل أبى أو أمى إلى هنا سأرغب أن يعرف الجميع حقيقتهم
    hani milleti senden uzak tutacak biri. Yani, lanet olsun, yıllık dansın nerede olduğunu bilmeli ve sen de orada olursun. Open Subtitles كل ما على أى أحد فعله أن يعرف أين المهرجان, وعندها تكون
    Neler olduğunu bilmeli, evliliğini kurtarma sansı olabilir hâlâ. Open Subtitles يجب أن يعرف بما يحدث قد تكون هناك فرصة لإنقاذ زواجه
    Av karşı koymaktan iyi olduğunu bilmeli. Open Subtitles الفريسة يجب أن تعرف النتيجة بشكل أفضل بدلا من المقاومة
    - Oğlumun annesi o! Ne olduğunu bilmeli. Oğlu orada vurulmuş yatıyor. Open Subtitles إنها أمه، يجب أن تعرف ما حدث لابنها، إنه يرقد هنا مصاب بعيار ناري
    Yetkili biri, kendisine emanet edilen bir hastanede neler olduğunu bilmeli. Open Subtitles المسؤول عليه أن يعلم كلّ ما يحدث في المستشفى المؤتمن عليه تحت رعايته.
    Dünya, bunun benim için kabul edilemez olduğunu bilmeli. Open Subtitles يجب أن يعلم العالم بأسره أنّ هذا غير مقبول منّي
    Öyleyse, onun gibi günü yaşayan biri olduğunu bilmeli. Open Subtitles لو كان حقيقياً , ربما أراحه أن يعرف أن هناك أحد مثله
    İçimizden birisi niye olduğunu bilmeli. Bizden birisi bilmeli. Onlardan değil. Open Subtitles على أحدنا أن يعرف السبب، وأقصد أحدنا وليس أحدهم
    O aile başarısızlığın bedelinin ne olduğunu bilmeli. Kim var orada? Open Subtitles ذلك الشخص يجب أن يعرف معنى الفشل من هناك ؟
    Tüm dünya senin mükemmel olduğunu bilmeli. Open Subtitles أريد أن يعرف العالم كله أنك أفضل الرجال
    Herkes Savaşçılar'ın orada olduğunu bilmeli. Open Subtitles أريد أن يعرف الجميع بأن (المحاربون) كانوا هناك.
    Kim olduğunu bilmeli. Open Subtitles و هو سيحتاج أن يعرف حقيقته
    İnsan annesinin nasıl olduğunu bilmeli. Open Subtitles على المرء أن يعرف أمه
    Yerel polis hepimizin aynı tarafta olduğunu bilmeli. Open Subtitles الشرطة المحلية يجب أن تعرف بأننا على نفس الجانب
    Şu çocuk, dinlemeye değer şeylerin çok hassas olduğunu bilmeli. Open Subtitles تلك الطفلة يجب أن تعرف " أي شئ يساوي الإستماع إلى " الفينيل
    Şu çocuk, dinlemeye değer şeylerin çok hassas olduğunu bilmeli. Open Subtitles تلك الطفلة يجب أن تعرف " أي شئ يساوي الإستماع إلى " الفينيل
    Sen herkesten daha iyi olduğunu bilmeli. Open Subtitles أنت يجب أن تعرف هذا أكتر من أي أحد
    Yaptığım işin önemli olduğunu bilmeli. Open Subtitles يجب أن تعرف أنّ ما أقوم به مُهمّ.
    Henry, sevgili misafirimiz Gerçekte neler olduğunu bilmeli. Open Subtitles هنرى ، ضيفنا العزيز يستحق أن يعلم بأمانة بما حدث.
    Sözde geleceğimizin saçma bir hayalden ibaret olduğunu bilmeli. Open Subtitles بالطبع لا بد أن يعلم أن مستقبله الرغيد مجرد وهم
    Arkadaşım olmak için, kimle karşı karşıya olduğunu bilmeli. Open Subtitles كي يكون صديقي يجب أن يعلم مع من يتعامل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more