"olduğunu bilseydim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لو كنت أعرف
        
    • لو كنت أعلم أنك
        
    • لو علمت أنك
        
    • لو علمت بأن
        
    • لو كنتُ أعرف أنّه
        
    • عرفت بأن
        
    • لو عرفت أنه
        
    • لو عرفت انه
        
    • لو علمت أن
        
    • لو علمت ما
        
    • لو كنت أعلم أن
        
    • لو كنت اعرف
        
    • لو كنت عرفت أنه
        
    • لو أعرف
        
    • عرفت أنه كان
        
    İnanın bana, daha iyi bir yer olduğunu bilseydim onu oraya kendim götürürdüm. Open Subtitles عليك أن تصدقني ، لو كنت أعرف مكاناً فضل من هنا لأخذتها بنفسي
    Eğer bu bebeğin burada olduğunu bilseydim, bizi oradan daha çabuk çıkarırdım. Open Subtitles لو كنت أعرف بوجود هذه الحلوة هنا لكنتُ أخرجتنا من هنا أسرع
    Eğer bir öğretmen olduğunu bilseydim, sana ayakkabılarımdan asla bahsetmezdim. Open Subtitles .لو كنت أعلم أنك أستاذة، لما أخبرتك بشيءٍ عن الأحذية
    Bunun böyle maymun iştahlı biriyle bir randevu olduğunu bilseydim, Open Subtitles لو علمت أنك ستكونين رفيقة متقلبة بهذا الشكل
    Sarhoş bir hayaletin bu kadar ağır olduğunu bilseydim ayılmasını beklerdim. Open Subtitles لو علمت بأن الشبحة الثملة ستكون ثقيلة هكذا، لقمت بإيقاظها
    Beklettiğim için üzgünüm evlat. Senin orada olduğunu bilseydim... Francesca. Open Subtitles آسف لجعلكَ تنتظر يا فتى لو كنتُ أعرف أنّه أنتَ، حسنٌ...
    Sürprizin bu olduğunu bilseydim, bütün kitaplarımı yakabilirdim. Open Subtitles لو عرفت بأن هذه هي المفاجأة لحرقت كل كتبي
    Keşke o anın birlikte olduğumuz son an olduğunu bilseydim. Open Subtitles أتمنى لو كنت أعرف بأنها ستكون آخر مرة لنا سويّا.
    Eğer onun kim olduğunu bilseydim şimdiye kadar çoktan ölmüştü. Open Subtitles لو كنت أعرف من هو.. لكان في عداد الموتى الآن.
    Ama bir iblis olduğunu bilseydim bunu yıllar önce yapardım. Open Subtitles لكن لو كنت أعرف أنك شيطان، لفعلت هذا منذ سنوات.
    Yakışıklı olduğunu bilseydim, ilanı kendim yanıtlardım. Open Subtitles لو كنت أعلم أنك وسيم هكذا كنت أجبت عن الإعلان لنفسى
    Satılık olduğunu bilseydim fiyat verirdim! Open Subtitles لو كنت أعلم أنك للبيع لكنت دخلت المزايدة
    Eğer bunu planlamamış olduğunu bilseydim bir şeyler yazardım. Open Subtitles لو علمت أنك لم تخطط لأي من هذا لكنت كتبت شيئاً ما
    Eğer bunun çatı katı planının parçası olduğunu bilseydim, binadan atlamazdım. Open Subtitles لو علمت بأن هذا جزء من خطة السطح لما قفزت بعيداً أبدا
    Beklettiğim için üzgünüm evlat. Senin orada olduğunu bilseydim... Open Subtitles آسف لجعلكَ تنتظر يا فتى لو كنتُ أعرف أنّه أنتَ، حسنٌ...
    Eğer bir parti olduğunu bilseydim en iyi arkadaşımın doğum gününü iptal etmezdim. Open Subtitles إذا عرفت بأن هناك حفلة لن يكون لدي إلغاء على عيد ميلاد صديقتي المفضلة
    Eğer senin olduğunu bilseydim, onu sular ve Mohammad'in dokunmasına... izin vermezdim. Open Subtitles لو عرفت أنه لك ، لكنت سقيته ، ولم أسمح لمحمدي أن يلمسه
    Senin ev arkadaşın olduğunu bilseydim onunla asla dışarı çıkmazdım. Open Subtitles لم اكن ابداً لأخرج معه لو عرفت انه رفقيقك فى السكن
    İnek olmanın bu kadar eğlenceli olduğunu bilseydim, buna daha önce dönüşürdüm. Open Subtitles لو علمت أن كوني حذقاً سيكون بهذا المرح، لحوّلت منذ زمن بعيد
    Saatin kaç olduğunu bilseydim, televizyonda ne olduğunu da bilirdim. Open Subtitles حسناً ، لو علمت ما هو الوقت الآن سوف اعلم ماذا يبثون على التلفاز
    O zaman ayrılmanın ölüm olduğunu bilseydim ne kadar can yakan bir şey olduğunu bilseydim onunla olduğum günlerin tadını çıkarırdım. Open Subtitles لو كنت أعلم أن الموت ..لا يختلف عن الإفتراق ..ولو كنت أعرف كم الفراق صعب و مؤلم
    45 dakikalık özgürlüğüm olduğunu bilseydim gidip yelken kanatla uçardım. Open Subtitles حسنا لو كنت اعرف ان لدي45 دقيقة من الحرية لذهبت للقفز المظلي
    Eğer sen olduğunu bilseydim çok önce öldürürdüm seni. Open Subtitles لو كنت عرفت أنه انت لكن قد قتلك منذ زمن بعيد
    Keşke ona ne olduğunu nerede olduğunu, nasıl olduğunu bilseydim. Open Subtitles أتمنى لو أعرف ما حدث له أين ذهب وكيف حاله
    Benle olan tek bağlantınızın Fayed olduğunu bilseydim, bu konuda yardımcı olabilirdim. Open Subtitles سيساعدني إن عرفت أنه كان الخيط الوحيد لتتبعي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more