Belki de hâlâ Birleşmiş Milletler hedeflerinin kendileri için değil yalnızca fakir ülkeler için olduğunu düşünüyorlar ama dünya değişti. | TED | ربما هم يعتقدون أن هذا العالم يشبه العالم القديم عندما كانت أهداف الأمم المتحدة للدول الفقيرة فقط ولم تكن تشملهم. |
Niye insanlar açık göbekle gezmenin yanlış olduğunu düşünüyorlar ki? | Open Subtitles | لم اولاءك الناس يعتقدون أن هناك خطباً ما بإنتفاخ المؤخرة |
Neden beyazlar sürekli bizlerin başarılı olabileceği tek alanın spor olduğunu düşünüyorlar? | Open Subtitles | لماذا البيض دائما ما يعتقدون بأن الرياضه هي المصدر الوحيد لنكون ناجحين؟ |
Doktorlar bir mucize olduğunu düşünüyorlar. Bir şey hakkında sizinle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | الأطباء يعتقدون أنها معجزة هل أستطيع أن أتحدث معك عن أمر ؟ |
Çünkü senin bir çeşit tehdit unsuru olduğunu düşünüyorlar. Ben--Ben şu an açıklayamam, sadece güven bana. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون أنك تشكلين تهديداً لا أستطيع أن أشرح الأمر |
Oysa günümüzün şımarık çocukları ailelerinin bahçelerinde körpe domuz pişirmenin maceraperest bir şey olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | بينما الأطفال المدللون هذه الأيام. يعتقدون أنه من المغامرة شواء خنزير رضيع في حديقة منزلهم. |
Onun Gümüş Zil Katili olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يعتقدون أنّه هو قاتل الأجراس الفضّية. |
İşin sırrı bu. Herkes yanlış biliyor. Buda'nın sıkıcı olduğunu düşünüyorlar, sonraysa Dalai Lama ile tanıştıklarında çok şaşırıyorlar çünkü o çok neşeli birisi. | TED | هذا هو الحل الجميع عندهم فكرة خاطئة. يعتقدون ان بوذا كان مملا جدا. وهم يدهشون حين يقابلون الدلاي لاما ويجدونه بشوش جدا |
Üstünde dinleme cihazı olduğunu düşünüyorlar ve kayboluşunun cevabı arabasındaki kayıtta olabilirmiş. | Open Subtitles | إنهم يظنون أنك كنت تتصت عليه وأن تفاصيل إختفاؤه من الممكن أن تكون مُسجلة على شريط فى سيارته |
Sebebini bilmiyorum fakat kendilerince bu evin perili olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | أنا لا أعلم لماذا. أنهم يعتقدون أن هذا .المنزل مسكوناً |
Birbirimiz hakkında hiçbir şey bilmememizin garip bir şey olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن الأمر غريب اننا لانعرف أى شئ عن بعضنا البعض |
Emin değiller ama her şeye mikroplu şarabın neden olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم ليسوا متأكدين؛ ولكنهم يعتقدون أن سبب كل ذلك هو نبيذ ملوث |
Gündüz vakti bombardımanın hatalı olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن لربما القصف النهاري عبارة عن خطأ |
Belki bir gün dileğin gerçekleşir. Onun bir polis olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | قد تتحق أمنيتك تلك يوماً ما يعتقدون بأن القاتل شرطي |
Meme filmi çekildi ve küçük olduğunu düşünüyorlar, bu iyi bir şey. | Open Subtitles | مجرد أن هناك خلايا السرطان وكان لي الماموجرام. انهم يعتقدون أنها صغيرة، وهي علامة جيدة. |
İşleri çekip çeviren, sana akıl veren ve kıçını nasıl kurtaracağını öğretecek birine ihtiyacın olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أنك بحاجة ألي أحد يعرف الكثير من الأمور لكي ينصحك يعلمك كيف تحمي نفسك |
6 kadını sorguladım. Onun kadınlar için Tanrı'nın bir lütfu olduğunu düşünüyorlar, her zaman etraflarında bulamasalar bile. | Open Subtitles | لقد استجوبت 6 نساء الذين يعتقدون أنه هبة من الرب لجنسهم |
Mantıklı olan tek açıklamanın bu olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أنّه التفسير الوحيد المنطقي. |
Ve evet öyleler. Herşeyi değiştirmek istiyorlar. Tüm değişimlerin bir ilerleme olduğunu düşünüyorlar. | TED | وهم كذلك, يريدون تغير كل شيءٍ. يعتقدون ان كل تغيير هو تقدم. |
Buradasın çünkü öğretmenlerinden bazıları... senin şey olduğunu düşünüyorlar, şey... | Open Subtitles | أنـت هـنا بسبب أنّ بعض مدرسيك" يظنون أنك.. أنـت تعلمُ ماذا |
Adalet sisteminin yanlış ilerlediğini ve doğrusunu sağlamanın kendi vazifeleri olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يظنون ان النظام القضائي قد اخطئ و على عاتقهم تصحيحه |
Bunların, bir saldırı öncesindeki evreler olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أنّ هذه مرحلة تسبق مناورة الهجوم |
Göründüğü kadarıyla çevrede birileriyle bir bağlantısı olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون انه ربما يكون متورطا مع عائلة في الجوار |
Onlar genelde bunun autism olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | على الاغلب يعتقدون انها حالة من الانطواء الذاتى |
En azından buraya gelenler öyle diyor. Bir mucize olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | أو على الأقل ما وصفه الأبرشيون إنهم يعتقدون بأنها معجزة |
Önce dinlemek istiyorlar ama sonra deli olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يريدون سمعه لكن هم فقط يعتقدون بأنّك مجنون. |
Onun zeki olduğunu düşünüyorlar sekizinci sınıfı atlayıp liseye başlamasını istiyorlar. | Open Subtitles | إنه يظنون أنه ذكي جدا يريدونه أن يتخطى الصف الثامن ويدخل الثانوية مباشرةً |