İyi bir çocuk, saygılı bir genç olduğunu düşünmek isterim. İyi bir baba olduğumu kanıtlayabildiğimi düşünmek isterim. | TED | أحب أن أعتقد أنه فتىً صالح ، شابٌ مهذّبٌ جداً. أحب أن أفكر في أنني أثبتّ أنني أبٌ صالح. |
Güzel. Bunun her zaman olduğunu düşünmek istemezdim. | Open Subtitles | جيد ، إننى لن أريد أن أفكر أن هذا يحدث طوال الوقت |
Ben kendi işim olduğunu düşünmek istiyorum. Üstelik Pentagon da bana baskı yapamayacak. | Open Subtitles | حسناً أحب أن أفكر فيه على أنه عملي بدون ضغط من البنتاغون |
Arkadaşlarımı kurtarmak için yaptığımı veya ülkemi korumak için asil bir davranış olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | افضل ان افكر انه كان لانقاذ اصدقائي او كجزء من حرب صليبية نبيلة لحفظ بلدي |
Arkadaşlarımı kurtarmak için yaptığımı ya da ülkemi korumak için soylu bir davranış olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | احب ان افكر انه كذلك لاحمي اصدقائي او كجزء من حملة نبيلة لانتقذ بلدي |
Ben de oradaydım. Göz altı olduğunu düşünmek için biraz erken. | Open Subtitles | إنه وقت سابق لأوانه أن تعتقد أنى أعلم شيئا حيال ذلك |
Bütün bilgiye sahip olduğunu düşünmek tüm cevapları bildiğini düşünmek kadar kolay. | Open Subtitles | سهل أن تعتقد أن حصولك على كل المعلومات يعادل حصولك على الأجوبة |
İki ayak üzerine kalkmanın aşikar avantajlarının olduğunu düşünmek kolaydır. | Open Subtitles | من السهل التفكير , أن الوقوف معتدلا يجلب معه مزايا واضحة |
Bir şekilde hâlâ hayatta olduğunu düşünmek istiyor. | Open Subtitles | وتريد أن تصدق بأنها لا تزال حية بطريقة ما |
Ben kendilerine gelen ne alacaksın olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | أحب أن أفكر أنهم سيأخذون الشيء الذي يستحقونه |
Hepimizin ölüyor olduğunu düşünmek bana kendimi daha iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | يجعلني أشعر بتحسّن أن أفكر أن كلنا سنموت |
Gerçek bir sanatçı ve iyi bir arkadaş olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | فنانة حقيقية و , أحب أن أفكر , صديقة رائعة |
Sıradan bir insanın, her şeyi yapabilme yetisine sahip olduğunu düşünmek istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أفكر بأن الشخص العادي قادر على أي شيء. |
Bir zamanlar tiyatronun hayatımın bir parçası olduğunu düşünmek tuhaf geliyor. | Open Subtitles | من الغريب أن أفكر في أن المسرح كان جزءا من حياتي في ما سبق. |
Tanrım, benimle yaşıt sayılabilecek bir yerlerde bir kuzenim olduğunu düşünmek çok çılgınca. | Open Subtitles | ياآلهى هذا جنون ,عندما افكر انه لدى ابنة عمة فى مكان ما وهى بنفس عمرى تقريباً |
Yani daha çok konsensüsün iyi bir şey olduğunu düşünmek doğal. | TED | لذلك فمن الطبيعي أن تعتقد أن الإجماع في الرأي هو شيء جيد. |
Birinin annesine borçlu olduğunu düşünmek aptalcadır. | Open Subtitles | فمن الجنون أن تعتقد أنك مدين أي شيء لأمك. |
Bunun olduğundan daha fazlası olduğunu düşünmek... benim için aptallık olur. | Open Subtitles | . . سيكون من الحماقة لي التفكير أن هذا |
Tesadüf olduğunu düşünmek bayağı güç. | Open Subtitles | من الصعب أن تصدق بأنها مجرد مصادفة |