"olduğunu düşünmeye başladım" - Translation from Turkish to Arabic

• بدأت أعتقد أن
• بدأت أظن أنه
• بدأت أعتقد أنه
• بدأت أفكر بأن
• أعتقد أن بداية بأن
• و بدأت أعتقد أنّ هذا
• لقد بدئت في الإعتقاد أن
• أنا بدأت أعتقد
• بدأت أظن أن
• بدأت أعتقد بأنه
• بدأت أفكر أن
• بدأت أفكر في أن

Bilemiyorum. Sabırlı İşgal Operasyonu'nun kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım.
لا أعرف، بدأت أعتقد أن عملية الاستمرار بغزو الأرض كانت فكرة سيئة

Devonshire Şatosu'nun kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım.
انظري، بدأت أعتقد أن قلعة ديفونشاير هي فكرة سيئة

Ters bir tepki oluşmadan insanlara güç kazandırmanın imkânsız olduğunu düşünmeye başladım.
بدأت أظن أنه من المستحيل اعطاء الناس قدرات بدون رد فعل جانبي

Kardeşinle aranda özel bir bağ olduğunu düşünmeye başladım.
و بدأت أعتقد أنه لديك و أخيك ذلك النوع من الإتصال

Buraya gelmemizin çok kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım.
لقد بدأت أفكر بأن حضورنا قد كان فكره سيئه

Bilmiyorum ama her şeyin bir sebebi olduğunu düşünmeye başladım.
لست متأكدا ، ولكن أنا أعتقد أن بداية بأن كل شيء يحدث لسبب ما.

T.C.E.'ye maruz kalındığını kanıtlarsa çok şey kazanacak ve artık bu işin onun için o kızlardan çok reklam ve parayla ilgili olduğunu düşünmeye başladım.
بأنّ لديها كثير ممّا تكسبه إن "أثبتت التعرّض لِـ"تي سي إي و بدأت أعتقد أنّ هذا يهمّها من ناحية المال والشهرة . أكثر ممّا يهمها أمر أولائك الفتيات

Bunun epey kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım.
لقد بدئت في الإعتقاد أن هذه كانت فكرة سيئه

Siz insanların hepsinin garip olduğunu düşünmeye başladım.
هذا للتأكيد ? أنا بدأت أعتقد أنك مثل البشر.

Konversiyon bozukluğu olduğunu düşünmeye başladım
لقد بدأت أظن أن لديها اضطراب

Şimdiye kadar öğrenemememin bir neden olduğunu düşünmeye başladım.
أتعلم ، بدأت أعتقد بأنه هناك سبب لعدم قدرتي على تعلمه لأنني ربما لن أحتاجه

Ama ben bu işin biraz daha kişisel olduğunu düşünmeye başladım.
وأنا بدأت أفكر أن الأمر أكثر شخصنة من ذلك

Tuhaf gelebilir ama meteor yağmurunun bir nimet olduğunu düşünmeye başladım.
قد يبدو هذا غريباً، لكني بدأت أفكر في أن سيل النيازك ذلك عبارة عن نعمة

Güç'ün ve benim farklı önceliklerimiz olduğunu düşünmeye başladım.
بدأت أعتقد أن القوة وأنا لدينا أولويات مختلفة.

Polise gitmenin kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım.
بدأت أعتقد أن الذهاب إلى الشرطة فكرة سيئة.

Bu işin aptal bir şakanın Simon versiyonu olduğunu düşünmeye başladım.
بدأت أعتقد أن هذه هي نسخة (سايمون) المازحة

Ve artık hepsinin yalanlar üzerine kurulu olduğunu düşünmeye başladım ve kızgınım.
و الأن بدأت أظن أنه كان مبنياً على الكذب و أنا الأن غاضبه

Aslında, bunun kaderim olduğunu düşünmeye başladım.
في الواقع بدأت أعتقد أنه القدر

Gerçekten, bu dünyadaki her şeyin plastik ve ucuz olduğunu düşünmeye başladım.
لقد بدأت أفكر بأن كل شيء في هذا العالم رخيص ومزيف

Bilmiyorum ama her şeyin bir sebebi olduğunu düşünmeye başladım.
- ما رأيك؟ لست متأكدا ، ولكن أنا أعتقد أن بداية بأن كل شيء يحدث لسبب ما.