Ayrıca Tanrı'nın onun için bir planı olduğunu da anlıyordu. | Open Subtitles | و كان يدرك أيضاً أن الربّ قد أعدّ له سبيله |
Eski dost olduğunuza göre, onun buranın polis şefi olduğunu da biliyorsundur. | Open Subtitles | بما أنكما أصدقاء قدامى , أعتقد أنك تعرف أيضاً أنه رئيس الشرطة هنا |
Evet ve ayrıca adamımızın Asya kökenli olduğunu da söyleyebilirim. | Open Subtitles | نعم. وأستطيع القول أيضاً أنّ رجلنا ربّما يكون من أصل آسيوي. |
Aynı zamanda sadece kardeşini korumanın peşinde olduğunu da biliyordum. | Open Subtitles | وأعرف أيضا أنه كان فقط يحاول حماية أخيه أليس كذلك؟ |
Ama hayatta daha önemli şeyler olduğunu da hatırlamalısın. | Open Subtitles | سوف تتذكر أن هنالك أشياء مهمة في هذه الحياة |
Ayrıca seni gizlice destekleyen pekçok Onbir'in olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | وأعلم أيضا أن الكثير من الإحدى عشرية يؤيدونك في الخفاء |
Ayrıca, senin onunla olan ilişkin hakkında dürüst olmaya isteksiz olduğunu da söyleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أميّز أيضاً أنك لا تقول الصراحة حول علاقتك الحقيقية به |
Ayrıca gelinin İngiltere'nin en güzel gelini olduğunu da duydum. | Open Subtitles | سمعت أيضا بأن العروس الأكثر جمالا بكل إنجلترا |
Ablanın Banco Nacional'da müdür olduğunu da söylediler. | Open Subtitles | أصدقائي قالوا لي أيضاً أنها المدير في البنك الوطني. |
Tabii bu yılki sekizinci evlenme kararın olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | لكني أعلم ايضا ان هذا قرارك الثامن للتزوج هذا العام. |
Konunun sizin için para olmadığını biliyorum öte yandan şu anki yıllık gelirinizin 185 bin olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن الأمر لا يتعلق بالأموال بالنسبة إليك لكنني أعرف أيضاً أن معاشك السنوي الحالي يبلغ 185 ألف دولار |
İnsanların birbirlerine çok benzer olduklarını sanıyorum, fakat yine bunu kavrama da bazı sorunlarımızın olduğunu da zannediyorum. | TED | أعتقد أن الناس متشابهون جداً، لكني أعتقد أيضاً أن لدينا مشكلة في رؤية ذلك. |
Ancak, bunun yanında evrenin tuhaf, muhteşem ve engin olduğunu da fark ettim. Bir uzay gemisiyle keşfedilemeyecek kadar uçsuz bucaksızdı. | TED | ولكنني تعلمت أيضاً أن الكون غريب، رائع وشاسع، وفي الحقيقة واسع جداً على أن يتم اكتشافه من خلال مركبة فضائية. |
Eski dost olduğunuza göre, onun buranın polis şefi olduğunu da biliyorsundur. | Open Subtitles | بما أنكما أصدقاء قدامى , أعتقد أنك تعرف أيضاً أنه رئيس الشرطة هنا |
Ayrıca beş parasız olduğunu da söylediler. Dolayısıyla bir ipucumuz var. | Open Subtitles | قالوا أيضاً أنه كان مفلساً, و لذا لدينا دليل آخر |
Büyük sorumluluk altında olduğunu da biliyorsun. | Open Subtitles | بقدر ما نحن نريد عليك ان تدرك أيضاً أنه خطر محدق |
Kanıtın olduğunu biliyoruz. Ayrıca bir suç ortağın olduğunu da biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنّ لديكَ عذر غياب ونعلم أيضاً أنّ لديكَ شريك |
Senin ise tek söylediğin şey kiranın devam etmesi ama eve dönmemek için daha başka nedenlerin olduğunu da söyledin. | Open Subtitles | وأعلم أنّكِ قلتِ أنّ لديكِ عقد إيجارٍ، لكنّكِ قلتِ أيضاً أنّ هُناك أسباب أخرى لعدم رغبتكِ في العودة للبيت، وأنا... |
Havayı kanıtları yok etmek için forensik önlem olarak kullanıyor, ama ayrıca bir tür simforofil olduğunu da düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه يستخدم الطقس بإعتباره إجراءا مضاد للطب الشرعي وذلك لتدمير الأدلة لكن نعتقد أيضا أنه ربما لديه بعض |
Ama yapması gereken bir gösterisinin olduğunu da biliyordu. | Open Subtitles | لكنه يعرف أيضاً أن هنالك عرض عليه أن يقوم به |
Ayrıca seçim komitesinin ilk toplantısına davetli olduğunu da söylememi istedi. | Open Subtitles | وأمرني أيضا أن أخبرك أنك مدعو لحضور الاجتماع الأول للجنة الانتخابية |
Biliyorum, şu anda büyük acılarla boğuşuyorsun, ama aynı zamanda, yaptığın seçimlerin farkında olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ في غمرة معاناة، لكنني أعرف أيضاً أنك واعية بالخيارات التي تتخذينها |
Adamımın sikinin çok korkunç olduğunu da söylemem gerekebilirdi. | Open Subtitles | قد يكون علي القول أيضا بأن ذلك القضيب كان مخيفًا بشكل جنوني. |
Sizin için heyecan verici yeni bir girişim olduğunu da biliyorum ama şunu hatırlamanız gerek: | Open Subtitles | أعلم أيضاً أنها مخاطرة برأسمالك لكن عليك أن تتذكر |
Doğru, ayrıca saf kakaolu kadifemsi bir tenin olduğunu da söylüyor. | Open Subtitles | صحيح , و لكنها قالت ايضا ان لديك بشرة نقية مثل الكاكاو |
Öyleyse senin bir porno yıldızı ve bar kızı olduğunu da duymuşsundur. | Open Subtitles | سعمت ايضا انك ستصبحين نجمة فلام اباحية و فتاة بار |
Mr. Tozai'nin, Bakan'ın yakın arkadaşı olduğunu da söyle. | Open Subtitles | أخبره أيضاً بأن السيد توزي صديق شخصي للوزير |
- Hak ediyorum. Bu adamın kim olduğunu da biliyorum. Ve kendisi şu anda tam burada. | Open Subtitles | وأعرف من هو الرجل المثالي لك، وإنه هنا معنا، الآن |
Ayrıca sen bunu kabul etmediğin için sana çok kızgın olduğunu da söyledi. | Open Subtitles | قال أيضاً أنّه كان غاضباً جداً عندما أخبرته أنّه لا يمكنه العيش معك |
Benim terapi metodumun daha geçerli olduğunu da kanıtlamış olurum. | Open Subtitles | مُبَرهِنة أيضاً بأنّ طريقتي مِنْ العلاجِ الأكثرُ الواحد الصحيحُ. |