Bir asteroid ya da kuyrukluyıldız çarpmasının, yaptıklara hesaba göre sizi öldürme şansının 20.000'de bir olduğunu fark edeceksiniz. | TED | ستلاحظون أن احتمال موت أحدكم من تأثير تصادم مذنب بالأرض هو واحد من 20,000 ، حسب الحسابات التي أجروها. |
Dikkatlı bakarsanız bazı kısımların renkli basıldığını, bazı alanların ise beyaz veya gri olduğunu fark edeceksiniz. | TED | الآن، إذا نظرتم عن كثب، ستلاحظون أن هناك بعض الأجزاء تمت طباعتها بالألوان، وبعض الأجزاء بالأبيض أو الرمادي. |
Ancak bunun, oldukça küresel bir etki olduğunu fark edeceksiniz. | TED | ولكنكم ستلاحظون أن التأثير عالمي. |
Haydi suyun kenarına gidelim, dalgaların bize çarptığını hissedeceksiniz ve olduğunuz yerde durmanın gerçekten zor olduğunu fark edeceksiniz. | TED | ولننزل إلى حافة الماء، وستلاحظون أننا نتعرض لضرب الأمواج، وأنه يصعب جداً البقاء ثابتين في المكان. |
Bu çizginin üzerindeki noktalar (çoğu ülkenin bu durumda olduğunu fark edeceksiniz) gereksiz fazlalığı temsil ediyor ve her ülkedeki ziyan miktarını gösteriyor temsil ediyor ve her ülkedeki ziyan miktarını gösteriyor | TED | أي نقطة تقع فوق ذلك الخط، وستلاحظون بسرعة أن ذلك يشمل معظم دول العالم، تمثل الفائض الغير لازم، ويُرجح أن تعكس مستويات المخلفات في كل دولة. |
Birçok kuyrukluyıldızın adının hiç duymadığınız insanların, amatör astronomların olduğunu fark edeceksiniz. Çünkü amatörler dışında kimse onları aramıyor. | TED | ستلاحظون أن المذنبات في العادة تحمل أسماء أشخاص لم تسمعوا بهم قبلا -- فلكيون هواة ؟ ذلك لأنه لا أحد بالفعل يبحث عنها غير الهواة. |