"olduğunu göreceksiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ترين بأن
        
    • سترون
        
    • ستلاحظون أن
        
    • أنّك ستجد
        
    • سترى
        
    • ستجد أنه
        
    • ستجد أنها
        
    • ستجده وافياً
        
    Bence, olanların tamamıyla yasal olduğunu göreceksiniz. Ve de gerekli. Open Subtitles أعتقد إنه بإمكانك أن ترين بأن هذا قانوني وضروري
    Arap Baharı çocuklarını düşünün; buna benzer bir şeyin yaşanmakta olduğunu göreceksiniz. TED فكروا بالصغار اليوم في الربيع العربي و سترون شيئاً مماثلاً لما يجري هنا.
    Bu ülkelerin çoğunun kuzey bölgelerden, en çok da Batılı ülkelerden olduğunu göreceksiniz. TED ستلاحظون أن أغلبها دول تقع في شمال الكرة الأرضية، هي في المقام الأول دول غربية.
    Bence menfaatlerimizin ortak olduğunu göreceksiniz. Open Subtitles .أظن أنّك ستجد مصالحنا مشتركة
    Pek çok farklı hayvanın yaşam alanı olduğunu göreceksiniz. TED فيها ، سترى انها موطن لكثير من الحيوانات المختلفة.
    Çok ortak noktanız olduğunu göreceksiniz... Open Subtitles .. ستجد أنه لديك الكثير من النقاط المشتركة
    Bela gelince buranın küçük ve boş bir ada olduğunu göreceksiniz. Open Subtitles عندما تجئ المشكلة ، ستجد أنها جزيرة صغيرة و عارية
    Bence, olanların tamamıyla yasal olduğunu göreceksiniz. Ve de gerekli. Open Subtitles أعتقد إنه بإمكانك أن ترين بأن هذا قانوني وضروري
    Örneğin; akciğer kanserinin artışta olduğunu göreceksiniz. TED سترون أن سرطان الرئة، على سبيل المثال، يزداد.
    Alanları aynı zaman ölçeğinde tekrar uyguladığımızda, aynı kültür içinde farklı şeyler olduğunu göreceksiniz. TED عندما نضع الحقول -- مرة أخرى في ميزان وقتي متطابق و في زرع متطابق -- سترون شيئا مختلفا.
    Ve bunu buradaki kenara göre döndürürsem, bir silindiri olduğunu göreceksiniz, ve bununun programlandığı yer -- tam anlamıyla sistemin fiziği. TED وأنا أديرها عكس هذه اللقطة الجانبية، سترون أن هذا يتضمن أسطوانة، وهذا تمت برمجته -- حرفيا في فيزياء النظام.
    Bu oy pusulası formlarına dikkatlice bakarsanız aday listesindeki sıralamanın herbir formda farklı olduğunu göreceksiniz. TED وإذا أمعنتم النظر في ورقة الإقتراع، ستلاحظون أن قائمة المرشحين مختلفة في الترتيب لكل شخص.
    Ama aslında, bu resimde ülkelerin nasıl ortaya çıktığına bakarsanız mükemmeliyetle eşitliği birleştiren birçok ülkenin var olduğunu göreceksiniz. TED لكن في الحقيقة، إن نظرتم لوضعية الدولفي هذه الصورة، ستلاحظون أن هناك الكثير من الدول التي تجمع بالفعل بين التفوق والإنصاف.
    Çıkarlarımızın aynı doğrultuda olduğunu göreceksiniz. Open Subtitles .أظن أنّك ستجد مصالحنا مشتركة
    Şimdi İki Numaralı saç bandını takmanın ne demek olduğunu göreceksiniz. Open Subtitles الآن سترى ما الذي يعنيه ارتداء ربطة الرقم إثنين
    Benimle dost olmanın düşman olmaktan daha iyi olduğunu göreceksiniz Bay Mathis. Open Subtitles ستجد أنه من الأفـضل أن تجعلني حليفاً لك (بدلاًمن أصبح عدواً لك ، سيد (ماثيس
    Uçağa bir göz gezdirirseniz, oldukça eski olduğunu göreceksiniz. Open Subtitles أذا ما نظرت ألى هذة الطائرة ستجد أنها قديمة جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more