"olduğunu hatırladım" - Translation from Turkish to Arabic

    • تذكرت أن
        
    • لقد تذكرت
        
    • تذكرت أنه
        
    • وتذكرت أن
        
    • وتذكّرتُ
        
    • لقد تذكرتُ
        
    • تذكرت بأن
        
    • تذكرت لدينا
        
    • تذكرت للتو أننى
        
    • تذكرت ما
        
    Sonra o sırada bu paranın büyük kısmının Gordon'da olduğunu hatırladım. Open Subtitles حتى الإقتحام عندما تذكرت أن جوردون قد أخذ قدرا كبيرا من المال
    Sonra da Whitfield'e gönderdim. İsminin Magdala olduğunu hatırladım, çok zekiyim. Open Subtitles لقد تذكرت أن اسمكِ هو "ماغدلا" و هذا ينم عن ذكائي
    Biliyor musun ne? Gitmem gereken birkaç yer olduğunu hatırladım Open Subtitles أتعرفين ، لقد تذكرت أنه يجب أن أكون فى مكان ما
    Ve birden kolay yoldan para kazanmak için laboratuvara gelen o yaşlıca ve sarhoş adamın bu kişi olduğunu hatırladım. TED وتذكرت أن الشخص الكبير المخمور قد جاء في أحد الأيام إلى المختبر منتظرا الحصول على بعض الكسب السريع وهذا كان ذلك الشخص.
    Elimizde fazladan boya olduğunu hatırladım ve... Open Subtitles وتذكّرتُ أن لدينا طلاء إضافي بالخلف و...
    Yapmam gereken bir şeyler olduğunu hatırladım. Open Subtitles لقد تذكرتُ ، أن هناك شئ عليّ فعله
    Gitmeliyim. 10.00'da fotoğraf çekimim olduğunu hatırladım. Open Subtitles يجب ان اذهب، لقد تذكرت بأن عندي جلسة تصوير في العاشرة
    Kuru temizlemecideki müşterilerimizden birisinin mücevher tasarımcısı olduğunu hatırladım ve ona gelinliğin kumaşını gösterdim. Open Subtitles لقد تذكرت لدينا زبون فى المغسلة انه مصمم للمجوهرات
    Khao, eski dostum! Sana biraz borcum olduğunu hatırladım. Open Subtitles كاو، صديقى القديم لقد تذكرت للتو أننى أدين لك ببعض المال
    Şimdi iki gün önce dikkatimi neyin çekmiş olduğunu hatırladım. Open Subtitles الآن تذكرت ما الذي أثار انتباهي قبل يومين
    Kanser ihtimali ortadan kalkınca annenin antibiyotiklere alerjisi olduğunu hatırladım. Open Subtitles عندما استبعدوا السرطان تذكرت أن والدتك عندها حساسية ضد المضادات الحيوية
    Biliyorum ama hala param olduğunu hatırladım ve sen kumar oynamayı hala biraz fazla seviyorsun. Open Subtitles أعلم، لكنّي تذكرت أن نقودي لا تزال وفيرة وأنت تحب المقامرة كثيرًا.
    Benim için şanslı, buradaki Ted'in burada olduğunu hatırladım. Open Subtitles من حظي , إني تذكرت أن تيد لديه هذا المكان
    Birden, babamın o konuşma metnini bekliyor olduğunu hatırladım ...ve yazıyı bitirmek için bir koşu eve gittim, ama bir an evvel bitirebilmek için o heyecan ve telaşın sonucunda ...cümlelerde bir sürü hata yapmıştım. Open Subtitles وفجأة تذكرت أن أبي كانفيانتظارالخطاب... فأسرعت إلى المنزل لأُنهيكتابته.. لكني...
    Ancak anahtarların üzerinde bir etiket olduğunu hatırladım... Open Subtitles لكن تذكرت أن المفتاح له ميدالية
    Sadece yapmam gereken bir iş olduğunu hatırladım. Görüşürüz! Open Subtitles لقد تذكرت عملا أريد القيام به ، أراك لاحقاً
    Amerika'nın telefon kodunu unuttum ama sonra bir numara olduğunu hatırladım. Open Subtitles لقد نسيت مفتاح مكالمات أمريكا, وبعدها تذكرت أنه رقم واحد.
    -Çantamda Vicks olduğunu hatırladım. Open Subtitles تذكرت أنه لدي بعض الـ"فيكس" بحقيبتي
    Telefonu birkaç yüz defa çaldırdım. Sonra annesinin şehir dışında olduğunu hatırladım. Open Subtitles الهاتف دقّ حوالى مائة مرة وتذكرت أن أمها خارج المدينة
    Bir metale alerjisi olduğunu hatırladım. Open Subtitles وتذكرت أن لديها حساسية رجعية تجاه المعادن،
    O yıllardır burada. Ve az önce adının Rolph olduğunu hatırladım. Open Subtitles إنّه مؤسسة البلازا، وتذكّرتُ للتّو أنّ إسمه هو (رولف).
    Yarın sınavım olduğunu hatırladım. Open Subtitles لقد تذكرتُ توآ أن لدي أختبار غدآ.
    Cece'nin yeni bir diş fırçasına ihtiyacı olduğunu hatırladım. Open Subtitles "أتعلمون ؟ تذكرت بأن "سي سي تحتاج الى فرشاة أسنان جديدة
    Otto, az önce yemek üretim merkezinde bir gezimiz olduğunu hatırladım. Open Subtitles (مستحيل (بارتمان يا (أوتو) , للتو تذكرت لدينا رحلة ميدانية لمنطقة صناعة الحلوى
    Khao, eski dostum! Sana biraz borcum olduğunu hatırladım. Open Subtitles كاو، صديقى القديم لقد تذكرت للتو أننى أدين لك ببعض المال
    Çünkü onu öpmenin nasıl olduğunu hatırladım. Open Subtitles لأنني فعلا تذكرت ما شعرت أنها ترغب في تقبيله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more