"olduğunu hissediyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أشعر بأن
        
    • أشعر أنه
        
    • أشعر أنك
        
    • أشعر أنّ
        
    • أشعر بأني
        
    • اشعر ان
        
    • أشعر أن
        
    • شعور بأن
        
    • شعور بأنكِ
        
    • شعورٌ أنّ
        
    • اشعر انك
        
    • أشعر أنها
        
    • أشعر بأنك
        
    • أشعر بأنه
        
    • أشعر بأنّ
        
    Evet, onu hiç görmedim ama aramızda garip bir cinsel ilişki olduğunu hissediyorum. Open Subtitles -نعم, أنا لم أره أبداً لكنني أشعر بأن لدينا هذه العلاقة الحميمية بغرابة
    Ama bunu yapmaya devam edemem. Tek yaptığımın senin gelmeni beklemek olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لا أستطيع الإستمرار بفعل هذا أشعر بأن كل ما أفعله
    Bunu yaptım çünkü buradan kurtulmak için en iyi umudumuz olduğunu hissediyorum. Open Subtitles فعلت هذا لأنني أشعر أنه يمكنك أن تكون أملنا الوحيد للنجاة هنا.
    Nedense benimle bir odadayken dışarıda olduğundan daha rahat olduğunu hissediyorum. Open Subtitles بطريقةً ما أشعر أنك ستشعري أكثر وكأنك بمنزلك وأنتي معي في حجرة
    Şu an, umutsuzca beklediğin bu güzel ulaşılamaz aşkın gerçek olmadığı gibi düşündüğünden daha yakın olduğunu hissediyorum. Open Subtitles والآن، أشعر أنّ هذا الحبّ الجميل بعيد المنال التي تحتاجينه بقوّة، ليس فقط حقيقي جدًا لكن أقرب إليكِ مما تظنين
    Uyuşukluk ve hastalık ilerlemesi korkusu yaşamıyorum, çünkü kontrolün bende olduğunu hissediyorum. Open Subtitles عقلياً، لم أعد اشعر بالبَلادة الذهنية، و الخوف من تفاقم المرض. لأنني أشعر بأني أمسك بزمام الأمور
    Ama bu isimle ilgili tuhaf bir ilgim olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لكنّ انا اشعر ان هناك علاقة غريبة إلى هذا الاسم.
    Hayatlarımızın sandığımızdan daha az tesadüfi olduğunu hissediyorum. Open Subtitles أشعر بأن حياتنا ليست عشوائية بقدر ما نعتقد
    Kyle'la ilgili ters bir şey olduğunu hissediyorum hala ama bana açılmıyor. Open Subtitles ؟ .. مع كــايل أشعر بأن هنالك شئ يجري غير طبيعي
    Çok güzel fikirlerin olduğunu hissediyorum ama etrafındaki hiç kimse umursamıyor gibi. Open Subtitles أشعر بأن لديك أفكاراً جيدة كثيرة ولكن يبدو أن أحداً لا يريد سماعها هنا
    Cordelia, benim resmen Angel'ın işinde olduğum düşünülürse girişim ve yürütmeyi göstermenin önemli olduğunu hissediyorum. Open Subtitles كما نحن موظفيه, أشعر أنه من المهم عرض المبادرة و القيادة
    Aramızdaki ilişkiyi iş ilişkisi olarak tutmanın önemli olduğunu hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنه أمراً مهماً لذلك نحن سنحتفظ ببعض التزمت لترتيب العمل
    Saygısızlık etmek istemem Bay Severide, ama bana söylemek istediğiniz bir şeyin olduğunu hissediyorum. Open Subtitles مع أحترامي أشعر أنه هناك شيء تريد أن تخبرني به
    Güzel bir şey söylüyor gibisin ama ben kızgın olduğunu hissediyorum. Open Subtitles وكأنك تقولين أشياء لطيفة لكن أشعر أنك غاضبة
    Size içecek bir şey ikram etmek isterdim ama bunun resmi bir görüşme olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لكنتُ سأعرض عليكما إحتساء مشروبٍ، لكنّي أشعر أنّ هذه زيارة رسميّة.
    Geçen hafta olanlar profesyonel düzeyde kabul edilebilir değildi ve ben de onları anakaraya göndermenin gerekli olduğunu hissediyorum. Open Subtitles وكانت غير مقبولة على المستوى المهني وأنا أيضاً، أشعر بأني ملزمة على نقلهم إلى البر الرئيسى
    Neden bir dominonun normal bir dominodan pahalı olduğunu hissediyorum? Open Subtitles لماذا اشعر ان الدومينو غاليه كثيرا اغلى من مجرد لعبة
    Bu hayatta bir amacım olduğunu hissediyorum, o amacın ne olduğunu bilmiyorum, ama yönetim danışmanlığı olmadığından oldukça eminim." TED و أشعر أن لدي هدف فى الحياة ولكننى لا أعلم ما هو ولكننى متأكدة أنه ليس عملى كمستشارة إدراية
    Bir yapay zekâ araştırma sürecine sanatı getirmenin tam da bunu yapmanın iyi bir yolu olduğunu hissediyorum. TED ولدي شعور بأن إحضار الفن لعملية بحث الذكاء الاصطناعي هي طريقة لفعل ذلك بالضبط.
    Hep ilgi odağı olmaya alışık olduğunu hissediyorum. Open Subtitles حضرني شعور بأنكِ إعتدتِ أن تكوني مركز الإهتمام
    Ama her şeyin bitmek üzere olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لكن يراودني شعورٌ أنّ هذا على وشك الانتهاء
    Sanırım hızlı bir salata kursuna ihtiyacınız olduğunu hissediyorum. Open Subtitles . . لأني اشعر انك بحاجه لدرس في السلطه . .
    Şehirde bir yerlerde hala hayatta olduğunu hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنها لا تزال على قيد الحياة في مكان ما في المدينة
    Çoğu zaman senin sanki sadece telefondan katılıyor gibi olduğunu hissediyorum. Open Subtitles ـ معظم الوقت، أشعر بأنك تقومين بالاتصال فقط
    Ama bu dünya için gerçek ilacın o olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لكنى أشعر بأنه العلاج الحقيقى, لهذا العالم
    "Hayatımda ilk defa,..." "...kaderimde farklı bir şeyler olduğunu hissediyorum." Open Subtitles "للمرّة الأولى أشعر بأنّ المستقبل قد يحمل لي شيئاً مختلفاً"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more