"olduğunu keşfettim" - Translation from Turkish to Arabic

    • اكتشفت أن
        
    • اكتشفت انها
        
    • وجدته فى
        
    Gerçek iletişimin sadece fiziksel bir mesaj iletme olayından çok daha fazlası olduğunu keşfettim. TED اكتشفت أن التواصل الحقيقي هو أكثر من مجرد إيصال الرسالة جسدياً.
    Bu süreçte, tarihteki pek çok özgünün de işleri son ana bırakan insanlar olduğunu keşfettim. TED وفي تلك الأثناء اكتشفت أن الكثير من المبدعين العظماء في التاريخ كانوا مماطلين.
    Bir özrün dört adımı olduğunu keşfettim, eğer isterseniz size bunları açıklamak istiyorum. TED اكتشفت أن للاعتذار أربع خطوات، وإذا أردت، يمكنني أن آخذك إليها.
    Dr. Glass, Charleston'da Lexi'nin DNA örneğini ilk verdiğinde hem Espheni hem de insan DNA'sına sahip olduğunu keşfettim. Open Subtitles عندما طلبتي دكتورة غلاس لفحص عينة الحمض النووي الخاص بها في تشارلستون لقد اكتشفت انها لديها صفات اشفيني وصفات بشرية
    O an dokunulmayacak kadar soğuk olduğunu keşfettim. Open Subtitles وبعد ذلك اكتشفت انها باردة بارد جدا
    Bir süre sonra ismimde olduğunu keşfettim. Konuştuğum kelimelerde de vardı. Open Subtitles منذ قريب وجدته فى أسمى لقد كان فى الكلمات التى أنطق بها
    Bir süre sonra ismimde olduğunu keşfettim. Open Subtitles ---منذ قريب وجدته فى أسمى
    Kraliçenin korkunç, gizli bir yemek cemiyetine üye olduğunu keşfettim. Open Subtitles لقد اكتشفت أن الملكة هي عضو في مجموعه سريه فظيعه مجتمع الاكل
    Kariyerimin ilk yıllarında gece fotoğrafının çok özel bir şey olduğunu keşfettim. Open Subtitles في البداية، في وقت مبكر من حياتي المهنية، اكتشفت أن هناك كان فعلاً شيئ خاصّ
    Ben uzaylıyla ilk karşılaşmamda asıl önemli olanın yerine oturmamak olduğunu keşfettim. Open Subtitles عندما تقابلت مع كائنات فضائية، اكتشفت أن الأمر المهم هو ألا تجلس في مكانهم
    Bu saçmaların, 06 karbon noktası ile sertleşmiş lamine demir parçaları olduğunu keşfettim. Open Subtitles اكتشفت أن الرصاصات قد التقطت جزيئات ضئيلة من مصفحة فولاذية مقواة تحتوي كربون 0.06
    Garip sorular sorular sormanın insanları çekmek için harika olduğunu keşfettim. Sadece insanları da değil, hayranları da. TED اكتشفت أن طرح سؤال غريب هي طريقة ممتازة لجذب الناس ليس الناس وحسب ، بل المعجبين .
    Bunu bir süredir yapmaya devam ediyordum ki birlikte çalıştığım araştırmacı arkadaşlarımdan birinin, bunu bunca zamandır birlikte yaptığım arkadaşlarımdan birinin, iddialara göre seri tecavüzcü olduğunu keşfettim. TED وكنت قد واظبت على هذا البحث لفترة عندما اكتشفت أن أحد زملائي الباحثين، الذي شاركني في البحث طوال تلك الفترة، قد زعم عنه بأنه مغتصب متسلسل.
    aradım. Ve orada, bunu bilen insanların olduğunu keşfettim -Genellikle askeri psikiyatristler- Ve de yüzleştiğimiz şeyin adının travma olduğunu. TED وهنا اكتشفت أن هناك أشخاصاً يعرفون، معظمهم أطباء نفسيون عسكريون، وأننا كنا في مواجهة شيء يسمونه "صدمة"، ويسميه الأمريكون PTDS، صدمة، اضطراب ما بعد الصدمة،
    Ben boktanım, 5. Belki de olur, 6. Bu harika) Araştırmamda, iki cins şüphe olduğunu keşfettim: TED (ضحك) في بحثي، اكتشفت أن هناك نوعين مختلفين من الشك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more