| Aslında bahçede sızmıştı ama ben ayaklarını ve kollarını tuttum, onları ileri geri sallamaya başladım sağlık görevlileri gördükleri en güzel kardan meleklerden birisi olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | في الواقع قد سقط مغشي عليه من الخمر على الأرض .. ولكن أمسكت بيديه ورجليه وحركتهما أمام وخلف و ورجال الإسعاف قالوا أنه أفضل ملاك ثلجي قد رأوه |
| Doktorlar bunun yetersiz olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | الأطباء قالوا أنه كان صغيرا جدا عن سنة |
| Geldiğin günden beri hararetli olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | أخبروني أنك تصاب بالحمى دائماً منذ اليوم الذي أتيت فيه إلى هنا |
| Profesyonel olduğunu söylemişlerdi ama... | Open Subtitles | .. أعني, لقد قالوا أنك مثيرُ للمتاعب, لكن |
| İzlenme oranlarının düşük olduğunu söylemişlerdi ama popüler galiba. | Open Subtitles | لقد قالوا أن التقييم كان منخفضا لكن أعتقد أنه شعبياً |
| Hala ameliyatta olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | قالوا أنها لا تزال بغرفة العمليات |
| Gece yarısına kadar vakti olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | قالوا انه كان فقط حتى منتصف الليل. |
| Bunun büyülü olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | . لقد قالوا لى أن بة سحراً - |
| Bana, bozuk bir hava hattı iletkeni olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | أخبروني أنّ موصّلاً عاماً قد تضرّر. |
| Bilimadamı gibi birşey olduğunu söylemişlerdi.* | Open Subtitles | قالوا أنه عالم من نوع ما |
| Gerçi mücadeleci olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه كان مُقاتلاً |
| Çerokiler musibet olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | قبائل الشيروكي قالوا أنه شرير |
| Burada olduğunu söylemişlerdi. Çok şaşırdım. Doğum günüme daha zaman var. | Open Subtitles | أخبروني أنك هنا، يا لها من مفاجأة فهذا ليس عيد ميلادي حتى |
| Senin iyi olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد أخبروني أنك بخير |
| Senin dev olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد قالوا أنك عملاق |
| Senin dev olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد قالوا أنك عملاق |
| Senin her şeye ayak uyduran bir kız olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | قالوا أنك فتاة مستعدة لأي شئ. |
| Evet. Bize ormanda koca bir yaratık olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | أجل , لقد قالوا أن هناك مخلوقا فى الغابة |
| MRI makinasının bozuk olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | لقد قالوا أن جهاز الفحص كان مكسوراً |
| Durumunun iyi olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | ظننت أنهم قالوا أنها بخير |
| - Bir kaza olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | ولكن قالوا انه كان حادث سيارة |
| Bunun büyülü olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | . لقد قالوا لى أن بة سحراً - |
| Bunun bir parti olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | حسناً، أخبروني أنّ هذه حفلة |