"olduğunu söylemiştiniz" - Translation from Turkish to Arabic

• قلت أن
• أخبرتني أن
• قلت بأن
• قلتِ أنّ
• قلتِ بأنه
• قلت أنها
• قلت أنّ
• قلت إن
• قلت انه
• قلتما أنّ
• قلتِ أن
• قلتِ ان
• قلت أنه كان
• قُلتَ بأنّه كَانَ
• تقولين أن لديكِ

Peki sayın başkan açık bir kapınız olduğunu söylemiştiniz ve şimdiye kadar bu sözünüzü tuttuğunuzu görüyorum.
حسنا حضرة المحافظ قلت أن أبوابك ستكون دائما مفتوحة وأنا أهنّئك لوفائك بذلك الوعد

Varlığın hareket etmek için iletken maddeye ihtiyacı olduğunu söylemiştiniz, değil mi?
قلت أن هذا الكيان يحتاج لمادة موصلة للانتقال, صحيح؟

- Hayır! Bana kayıtların gizli olduğunu söylemiştiniz.
كلا، لقد أخبرتني أن السجلات مفقودة

Sizin de bir aileniz olduğunu söylemiştiniz. Çocuğunuz var mı?
قلت بأن لديك عائلة أيضاً هل لديك أي أطفال ؟

Nabzının normal olduğunu söylemiştiniz. Kalp tamponadı.
قلتِ أنّ معدّل ضربات قلبها جيدة

Perişan durumda olduğunu söylemiştiniz.
قلتِ بأنه كان حزيناً

Diğer tarafı yok edebilecek bir silaha ait bir parça olduğunu söylemiştiniz.
والتي كما قلت أنها جزء من سلاح قد تدمير العالم الآخر

Ameliyatın fazla riskli olduğunu söylemiştiniz ama?
لكن، إعتقدت أنّك قلت أنّ إجراء العملية فيه مخاطرة

Şimdi, ekrandaki görüntüde lamba ışığı yansıması olduğunu söylemiştiniz.
قلت إن الصورة على الشاشة مضاءة بضوء صناعي.

Kızkardeşinize getirmek için. Doğumgünü olduğunu söylemiştiniz.
لاحضر لشقيقتك تلك البغبغاوات لقد قلت انه يوم عيد ميلادها

Anne, baba, zamanımız tükeniyor. Bir planınız olduğunu söylemiştiniz.
أمّي، أبي، الوقت ينفد قلتما أنّ لديكما خطّة

Shelley'in saunayı kullandığına dair kanıtınız olduğunu söylemiştiniz.
قلتِ أن لديكِ دليل أن شيلي) استخدمت الساونا الجافة)

Yetenek puanlarımın istediğim görevi almak için yeterli olduğunu söylemiştiniz.
قلت أن نتائجى بإختبار الإستعداد كانت جيدة وتسمح لى بالحصول على أى تدريب أريده

- Bay Grandi! Bay Grandi, kocama vermek üzere bir şey olduğunu söylemiştiniz.
سيد " جراندى " ، لقد قلت أن لديك شئ لزوجى

Yönetim ile başınızın belada olduğunu söylemiştiniz.
انت قلت أن لديك مشكلة مع مؤسسة

Aradığımız profile uyan iki kişi olduğunu söylemiştiniz.
لقد قلت أن هناك امرأتان تتطابق عليهما المواصفات - لقد تفقدنا أمرها -

Northanger Abbey'e geldiğimizde evin sırları olduğunu söylemiştiniz.
(عندما كنّا في طريقنا إلى دير (نورث آنغر أخبرتني أن المنزل يخفي أسراراً

Sanırım herkesin bir şekilde balıkçılıkla ilişkili olduğunu söylemiştiniz.
وأعتقد أنك قلت بأن أغلب الناس مرتبطون بشكل أو بآخر بالصيد.

Nabzının normal olduğunu söylemiştiniz.
قلتِ أنّ معدّل ضربات قلبها جيدة

Çekilen bir çok fotoğraf olduğunu söylemiştiniz.
قلتِ بأنه تم التقاط الصور

Sanırım dul olduğunu söylemiştiniz.
أحسبك قلت أنها أرملة ياسيدى؟

Ama diğer adamın İngiliz aksanı olduğunu söylemiştiniz.
لكنّك قلت أنّ الرجل الذي .قتلته لكنته بريطانيه

Bu davayı çözmenin hükümetiniz için önemli olduğunu söylemiştiniz.
قلت إن حل هذه القضية هو أمر هام بالنسبة لحكومتك.

Onun bir müzik dahisi olduğunu söylemiştiniz hani?
تذكر لقد قلت انه كان مثل جراب موسيقى

Panzehir bilgisinin burada olduğunu söylemiştiniz.
قلتِ أن بيانات الدواء هنا.

Konuşmanızda işinizin hayatta kalmak için gerekeni yapmak olduğunu söylemiştiniz.
في المؤتمر, قلتِ ان عملك يحتاج ان يقوم بأيا ما كان للنجاة

Eşinizden kalan tek şey olduğunu söylemiştiniz.
قلت أنه كان كل ما تركت زوجتك لك

Artie'ye dikkat etmemi söylediğinizde onun iyiliği için olduğunu söylemiştiniz.
عندما سَألتَني لمُرَاقَبَة آرتي، قُلتَ بأنّه كَانَ لمُسَاعَدَته.

Pekala, bana kocanızla ilgili anlatmak istediğiniz bazı şeyler olduğunu söylemiştiniz, değil mi?
تقولين أن لديكِ بعض المعلومات أردتي أن تخبريني بها عن زوجكِ؟