"olduğunu varsayıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفترض أن
        
    • أفترض أنه
        
    • أفترض أنك
        
    • أفترض أنّه
        
    • افترض ان
        
    • أفترض أنها
        
    • سأفترض أن
        
    • إفتراض أنّها
        
    • ما أفترضه
        
    • فأفترض أنّ
        
    • على افتراض ان
        
    • أفترض ان
        
    • أفترضُ بأن
        
    • افترض بان
        
    • افترض ذلك
        
    Ajan Scully, bu aranın gerekçesinin Ajan Mulder'la ilgili olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أيتها العميلة سكالي, أفترض أن عندك أساس.. لهذا الإنفصال عن العميل مولدر.
    Her birinin telestetik olduğunu varsayıyorum, bu onların bizim lehçemizi hızla öğrenmelerini sağlıyor. Open Subtitles أفترض أن كل واحدة منهم لديها المقدرة على التخاطر فيُمكنهم ذلك من تعلم لغتنا الإنجليزية العامّية.
    Notunu ilk izlenim olarak kabul ettim. Yani isteğin şeyin o olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles ,لقد قبلتها بلا تردد و الذي أفترض أنه هذا ما تريدينه
    İşverenin adına, çeşitli rüşvet fonlarına, giriş yetkin olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أفترض أنك تستطيع الوصول ألى الأموال نيابة عن صاحب العمل الخاص بك.
    Hayır. Ama çok parlak bir ışık olan bir yer olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles لكنّني أفترض أنّه مكان فيه نورٌ ساطعٌ جدّاً
    Merhaba David. Beni kovduğuna göre bunun kişisel bir görüşme olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles مرحباً يا "ديفيد" ، منذ ان طردتنى افترض ان هذا اتصال اجتماعى
    İyi , çünkü kalbim bu kadar şeyi kaldırmaz domuz yahnisinden bahsediyorduk hala fırında olduğunu varsayıyorum . Open Subtitles بقطع اللحم التي أخبرتك عنها مسبقاً والتي أفترض أنها ما تزال في الفرن
    Beni tanımıyormuş gibi davranma konusunda oldukça başarılısın. - Bir sebebi olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أنت تقوم بعمل جيد في تمثيل عدم معرفتي أنا أفترض أن هنالك سببا لذلك
    Asıl kağıt ihtiyacınızın doküman amaçlı olduğunu varsayıyorum, ofisiniz için. Open Subtitles أفترض أن احتياجاتك الأساسية من الورق هي لأغراض مكتبية ، احتياجات المكتب العامة
    Bunun dünkü "Government Follies" ...performansım ile ilgili olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أفترض أن هذا اللقـاء بسبب أدائي في العرض الذي أقيم في الليلة الفائتة
    Bu yüzden çılgın penguenli bir planı olduğunu varsayıyorum. Ama onun için bile inanılması biraz zor geliyor. Open Subtitles لذا أفترض أن لديه بعض البطاريق المثيرة للجدل ولكن أظنه أمر بعيد المنال
    Bu hafta neredeyse bitti. Silahının olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles لقد قارب هذا الإسبوع على الإنتهاء أفترض أن لديك سلاح
    İlişkide eğlenceli olanın o olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أنا أفترض أنه الرجل الممتع في هذه العلاقة
    İçerisinin yüzlerce yüzsüz kız ve Fonzie posterleriyle dolu olan bir depo olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أفترض أنه مثل مستودع كبير مليء بفتيات من دون وجه ملصقات لفونزي
    Kitlenizin genç, alaycı, imaj bilincine sahip tüketiciler olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أفترض أنك تسعى وراء المستلك الشاب الساخر؟
    Son görüşmemizde ödül veriyordun o yüzden şimdi ceza için burada olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles استخدمت الترغيب اخر مرة لذلك أفترض أنك هنا مع عصا
    Bunun kişisel bir şey olduğunu varsayıyorum, Cordelia. Open Subtitles (أفترض أنّه كان عملاً شخصياّ يا (كورديليا
    Merhaba David. Beni kovduğuna göre bunun kişisel bir görüşme olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles مرحباً يا "ديفيد" ، منذ ان طردتنى افترض ان هذا اتصال اجتماعى
    Bu travmatik olay, Wraithlere karşı olan savaş olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles حسنا ... إذن فهذا الحدث الأليم أنا أفترض أنها الحرب ضد الريث
    DNA alma iznin olduğunu varsayıyorum Sara. Open Subtitles سأفترض أن لديك مذكرة للحصول على الحمض النووي يا سارة
    Banka kasaları olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles -على إفتراض أنّها صناديق ودائع؟
    Bu yüzden müvekkilime cinayeti itiraf ettirmek için burda olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles لذا ما أفترضه بأنك هنا لكي تدفع موكلي للإعتراف بالجريمة
    Aşırı titizliğini göz önünde bulunduracak olursak Bay Ballard'ın sağlık durumunun iyi olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles وفقًا لنزعتكِ الاحتشاميّة، فأفترض أنّ السيّد (بالارد) بصحّة جيّدة.
    Yani bir daha ki sefer olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles على افتراض ان سيكون هناك مرة اخرى
    - Bagajda levyemiz olduğunu varsayıyorum. - Evet, neden ki? Lastiğimiz mi patladı? Open Subtitles ــ أفترض ان لدينا إطارات حديدية ــ آجل, لماذا ؟
    Weather Dağı'ndaki çocukların iyi olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أفترضُ بأن الـفتيان في ماونت ويذر بـخير.
    Eski bir çocuk yükümlü olarak, senin üzerinde bir dizi kötü izlenim olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles كما في السابق ,حدث جانح افترض بان يكون لديك سلسله من .القرارات الخاطئة وراء ظهرك
    Öyle olduğunu varsayıyorum. Neden onu kontrol etmiyoruz? Open Subtitles افترض ذلك حسناً , لماذا لا نتحقق من ذلك -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more