"olduğunu varsayarsak" - Translation from Turkish to Arabic

    • بإفتراض أن
        
    • افتراض أن
        
    • افتراض أنه
        
    • افترضنا وجود
        
    • إفتراض أن
        
    • أنه يوجد واحدة
        
    • بافتراض أن
        
    • بإفتراض أنهم كانوا
        
    • بفرض أن
        
    Tamam, ama bu arada teorinizin doğru olduğunu varsayarsak bir merminin su altındayken camı delip birini öldürmesi mümkün mü? Open Subtitles حسناًَ, لكنفى الوقتالحالى، بإفتراض أن نظريتُكم صحيحة... فهل يمكن لرصاصة أطلقت تحت الماء ، عابرة نافذة زجاجية أن تقل أحد؟
    Yeni tetikçinin de eski tetikçinin uçuş bilgisine sahip olduğunu varsayarsak, uçaktaki tüm yolcuların geçmişini araştırdım. Open Subtitles حسناً ، بإفتراض أن قاتلنا المأجور الجديد يمتلك نفس معلومات الطيران ،التي كانت لدى القاتل المأجور الميت كنت أبحث في خلفية كل راكب على متن الطائرة
    Parlak bir geleceğin var derdim tabi bir geleceğin olduğunu varsayarsak. Open Subtitles كنت سأقول أن أمامك مستقبل مشرق على افتراض أن لديك مستقبل
    Basit bir şey olduğunu varsayarsak panelinde en az 30 saniyeye ihtiyacım var. Open Subtitles وسوف احتاج إلى 30 ثانية على الأقل في اللوحة على افتراض أنه واضح وصريح
    Böylece, eğer uzay-zamanda on boyut olduğunu varsayarsak.. Open Subtitles لذلك,إذا افترضنا وجود عشرة أبعاد في (المسافة-الزمن)...
    Kaptan, tam büküm yeteneğimiz olduğunu varsayarsak ve büküm yedi hızına ulaşırsak, yabancı nesneyle 20,1 saatte temas kurabileceğiz. Open Subtitles كابتن، على إفتراض أن لدينا قيادة "وارب" كامله تسريع "الوارب" إلى 7 في الرحيل عن نظام الطاقة الشمسية سوف يجعلنا نلقى المعتدي خلال 20.1 ساعة
    olduğunu varsayarsak tabii. Open Subtitles باعتبار أنه يوجد واحدة.
    Hangisinin doğru olduğunu nereden bilebilirim, tabii birisinin doğru olduğunu varsayarsak? TED كيف سأعرف أيهما الصحيح، بافتراض أن أحدهم صحيح؟
    Birlikte olduğunu varsayarsak, Paloma'nın bir amacı var sanki. Open Subtitles الآن، بإفتراض أنهم كانوا معاً، يبدو أن (بالوما) كانت في مهمة.
    Eğer bunların bir rolünün olduğunu varsayarsak sence onları kim oraya yerleştirdi? Open Subtitles بفرض أن هذا مرتبط بأي شيء من سيضعهم هنا؟
    Bu Goa'uld'un Osiris olduğunu varsayarsak, ne yapmak ister? Open Subtitles بإفتراض أن هذا (الجواؤلد) هو (أوزيرس) فما الذى يريده ؟
    Astsubay Dobbs'ın masum olduğunu varsayarsak Nora Webbs'in kalıntıları niye onun dolabından çıktı? Open Subtitles بإفتراض أن الضابط (دوبز) بريئاً لم تظهر جثمان (نورا ويب) في خزانته؟ شخص ما يوقع به؟
    Ana gemide olduğunu varsayarsak. Open Subtitles بإفتراض أن ذلك حيثما ذهبوا
    Robert Pearson'ın, sol-üst-ön dişinde bir hip-hop dansçısı dövmesi olan tek kayıp insan olduğunu varsayarsak öyle. Open Subtitles (بإفتراض أن (روبرت بيرسون هو الشخص الوحيد المفقود وعنده وشم لراقص هيب هوب على قاطعته الأمامية اليسرى
    Emin misin? - Bir dakika elli saniye. Bu aletin doğru olduğunu varsayarsak. Open Subtitles .دقيقة و50 ثانية .على افتراض أن هذا الشيء دقيق
    Hem de bunların gerçek isimleri olduğunu varsayarsak. Open Subtitles وهذا على افتراض أن تلك هي أسمائهم الحقيقية
    Mantık şu: Eğer evde ihtiyacın olan herşeye sahipsen, başka bir yerde arayışa gerek yok, mükemmel bir evlilik diye bir şey olduğunu varsayarsak, bu bizi arayış arzumuza karşı duyarsız kılacaktır. TED هكذا هو المنطق: إذا كان لديك كل ما تحتاجه في المنزل، ثم ليست هناك حاجة لتذهب للبحث في مكان آخر على افتراض أن هناك شيء اسمه الزواج المثالي الذي قد يُطعِّمنا ضد شهوة حب التجوال.
    Her zaman gittiği yerlerden birinde olduğunu varsayarsak bir saate dönerim. Open Subtitles يجب أن أعود في غضون ساعة، على افتراض أنه في واحدة من جلسات هنغوتس المعتادة له.
    Basit bir şey olduğunu varsayarsak panelinde en az 30 saniyeye ihtiyacım var. Open Subtitles وسوف تحتاج إلى 30 ثانية على الأقل في اللوحة، على افتراض أنه واضح وصريح.
    Böyle bir iksirin olduğunu varsayarsak Bayan Yamashiro'nun tarikatının onu gönüllü bir şekilde verdiğini varsayarsak Nyssa Al Ghul'un sözlerine güvenebileceğimizi varsayarsak, evet kızım için yapmayacağım şey yok. Open Subtitles فسنخسرها. حتّى إذا افترضنا وجود هذا الإكسير وأن أخويّة الآنسة (ياماشيرو) سلَّمته طوعًا، وحتّى إذا افترضنا أن أقوال (نيسا الغول) جديرة بالثقة
    Eğer Aurelius notunun sahte olduğunu varsayarsak, ...bombalamanın ideolojik sebeplerden olmadığını söyleyebiliriz. Open Subtitles إذا كانت ملاحظة (أوريليوس) مزيفة، فيمكننا إفتراض أن أن التفجير لم يُنفَّذ لأسبابٍ عقائدية.
    olduğunu varsayarsak tabii. Open Subtitles باعتبار أنه يوجد واحدة.
    Bu aygıtın Apophis'in esas gezegenine dönmeye programlı olduğunu varsayarsak, birkaç asır. Open Subtitles بافتراض أن هذا الجهاز مبرمج للعودة لموطن أبوفيس الأصلي عدة مئات من السنين
    Birlikte olduğunu varsayarsak, Paloma'nın bir amacı var sanki. Open Subtitles الآن، بإفتراض أنهم كانوا معاً، يبدو أن (بالوما) كانت في مهمة.
    Eğer bu kovan teorisinin gerçek olduğunu varsayarsak orada da bizim bilmediğimiz bir kraliçe arı olmalı. Open Subtitles لا بد أنه كان هناك ملكةٌ لم نكن نعرف بشأنها بفرض أن نظرية خلية النحل تلك صحيحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more