"olduğunun farkındasın değil mi" - Translation from Turkish to Arabic

• تدرك أن

Burada alkol tüketiminde sınırlama olduğunun farkındasın, değil mi?
تدرك أن هناك قيود على أستهلاك الكحول بهذة المحطة

Başka bir kadınla seks yapmanın sana iyi geleceği önerisinin dünyanın en ahmakça şeyi olduğunun farkındasın, değil mi?
أنت تدرك أن إقتراح ممارسة الجنس مع نساء أخريات كان شيء غبي بشكل لا يمكن نسيانه

Bunun hayatında dokunduğun en değerli obje olduğunun farkındasın değil mi?
انك تدرك أن هذا اثمن شئ من صنع الانسان لمسته

Sabbatino biraderlerin burada olduğunun farkındasın değil mi? İkisinin de.
أنت تدرك أن الأخوين ساباتينو كلاهما هنا؟ أعرف.

- Çocuk pornosunun yasadışı olduğunun farkındasın, değil mi?
هل تدرك أن أفلام الأطفال الإباحية محظورة قانوناً؟ الفيلم بأكمله زائف.

Bunun bir iktidar mücadelesi olduğunun farkındasın değil mi evlat ?
تدرك أن ذلك صراع على فرض السيطرة يا بنيّ

Paranın sahte olduğunun farkındasın, değil mi?
لكنك تدرك أن المال مزيف صحيح ؟

Sorununun bu olduğunun farkındasın değil mi?
أنت تدرك أن هذه هي المشكلة ، صحيح؟

Senin gibi bir adam Torres gibi birine ödeme yaptığında bunun haraççılık olduğunun farkındasın değil mi?
تدرك أن شخصاَ في منزلتك يدفع لـ " توريز " وأنت الاساس في عقوبة الابتزاز

Yaptığım ameliyatların çoğunun kısırlaştırma ameliyatı olduğunun farkındasın değil mi?
-استئصال زائدة دودية؟ أنت تدرك أن أغلب الجراحات التي أؤديها إما إزالة مبيض أو عضو؟

Bu ülkede fahişelik ve fuhşa teşvikin yasak olduğunun farkındasın değil mi?
-أنتَ تدرك أن الدعاره والتجاره غير قانونيه في هذه المدينه. , أليس كذلك؟

Bunun kötü reklam olduğunun farkındasın değil mi?
أنت تدرك أن هذه دعاية كاذبة؟

Buranın çatı katı olduğunun farkındasın, değil mi?
هل تدرك أن هذا الطابق الأخير؟

Bunun çılgınca olduğunun farkındasın değil mi?
تدرك أن هذا جنون

Bunun bir tuzak olduğunun farkındasın, değil mi?
أنت تدرك أن هذا فخ، صحيح؟

Rory ile konuşmamın senin yarım düzine suç işlemenden tamamen farklı olduğunun farkındasın değil mi?
تدرك أن مناقشتي لـ (روري) تختلف تمامًا عن ارتكابك 6 جرائم، صحيح؟

Bunun çok saçma olduğunun farkındasın, değil mi?
تدرك أن هذا جنون، صحيح؟

Işınım kuantasının akademik bir fikir olduğunun farkındasın değil mi? Planck'ın kendisi buna inanmıyor.
هل تدرك أن الإشعاع كوانتـا