İşadamı olduğunuzu biliyoruz, biz de işadamlarıyız, yani... size bir teklifte bulunmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك رجل أعمال، ونحن أيضاً، لذلك... نود أن نقدم لك عرضاً |
Pekala Simpson parti bitti. İçerde olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا سيمبسون ، انتهت اللعبة نحن نعلم أنك هناك |
Teknolojik olarak bizden onyıllarca ileri olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | و نعلم أنكم تسبقونا بفارق كبير في التكنولوجيا |
Gelecek turuna hazırlanan meşgul bir kadın olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أنك إمرأة منشغلة بالتحضير لجولتك القادمة |
Sarah Stanner'ı sözleşmesindeki ahlak şartını ihlal ettiği için kovmak üzere olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنكم على وشك طرد ساره ستانر لأنها انتهكت الفقرة الأخلاقية في عقدها. |
Meksiko'da olduğunuzu biliyoruz fakat oradaki yerel polis, sizin yerinizi belirleyemedi. | Open Subtitles | والآن, نحن نعلم انك كنت فى المكسيك, ولكن, البوليس المحلى هناك على مايبدو لم يستطع تحديد مكانك |
Birlikte olduğunuzu biliyoruz. Her şeyi biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنكما سوياً، ونعرف كل شيء |
Bir kuşatmada olduğunuzu biliyoruz, efendim. | Open Subtitles | نحن نعرف انك كنت تحت الحصار، يا سيدي. |
Sizi burada gördüğüme çok sevindim. Evinizden çok uzakta olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن سعداء جدا بوجودك معنا نعلم أنك بعيد عن وطنك |
Bay Başkan, sizin bir uyuşturucu halkasının parçası olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | سيادة الرئيس نحن نعلم أنك عضو في عصابة هيروين |
Ameliyat olduğunuzu ve iyileşme sürecinde olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنك بصدد التعافي من عملية جراحية وليس سهلا عليك الكلام بعد |
Eşikte olduğunuzu biliyoruz, ve bu eşik çok önemli Joe Sixpack ve Hockeymom'ın kazançlarını başka yere taşıma eşiği. | Open Subtitles | نحن نعلم أنكم علي الحافة، وهي حافة فعلية من مشاهدة جوي والسيدة في الشارع يأخذون أرباحهم الهزيلة من مكان آخر |
Ne kadar meşgul olduğunuzu biliyoruz ama bilginize sunmak istediğimiz çok önemli bir konu var. | Open Subtitles | نعلم أنكم مشغولون, لكن اظن أننا نحتاج التحدث بهذا الموضوع لتنبيهكم |
Siz olduğunuzu biliyoruz Bay Simpson. | Open Subtitles | أه، نحن نعرف أنك السيد سيمبسون |
Bayan McArthur, Alexei Volkoff'un dostu olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | أنسه"ماك أرثر" نحن نعرف "أنك مساعده "أليكسى فولكوف |
Pekâlâ failler. İçeride olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | حسناً يا مجرمون نعرف أنكم هنا في مكانٍ ما |
Orada olduğunuzu biliyoruz. Size zarar vermeyeceğiz. Lütfen cevap verin. | Open Subtitles | نعرف أنكم هناك، لا ننوي إيذاءكم، أجيبوا من فضلكم |
Sayın yargıç, sizin silah kontrol yanlısı olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | حضرتك نعلم انك مساند لقضية التحكم في الاسلحة |
Birlikte olduğunuzu biliyoruz. Her şeyi biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أنكما سوياً، ونعرف كل شيء |
Çocuklar, orada olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | شباب , نعرف انك بالداخل |
İçeride olduğunuzu biliyoruz. Ellerinizi kaldırın ve dışarıya çıkın. | Open Subtitles | نحن نعلم بأنك في الداخل لذا أخرج و أرفع يديك |
Orada olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنكما في الداخل. |
Bilgisayarlar konusunda iyi olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنّك كنت جيّدا مع الحواسيب |
Hepimiz üzgün olduğunuzu biliyoruz, efendim ve bence biraz Noel sihrinin yardımıyla sizi neşelendirebiliriz. | Open Subtitles | حَسناً، كلنا نَعْرفُ بأنّك كُنْتَ تشعر بقليلاً من الزرقه سيدي وأظن أنه بمساعده قليله من سحر عيد الميلاد نستطيع أن نبهجك |
Beyler, hiçbir faydası yok. Yukarda olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | يا اولاد انه امر غير جيد نحن نعرف انكما تغطيان عليها |
Yani orada olduğunuzu biliyoruz. | Open Subtitles | حتى نعرف كنت هناك، |