Her zaman için alt dallarda olgunlaşmış bir sürü meyve bulunur. | Open Subtitles | هناك دائماً الكثير مِنْ فاكهةِ المُعلّقةِ المستوى الواطئَ , ناضجة لكي تُلتَقطَ. |
Cidden, tek başına tüm o annelik yükünü taşıyabilecek kadar olgunlaşmış olduğunu farketmemişiz. | Open Subtitles | بجدية، لم ندرك كم أنتِ ناضجة بما يكفي لمواجهة عبء الأمومة وحدكِ |
Tamamen olgunlaşmış artık. Tatlı 16! | Open Subtitles | إنّها ناضجة كثمرة الخوخ جميلة بالسادسة عشرة |
Ben "tam olgunlaşmış" dediğim zaman onunla yalnız kalmamı sağla. | Open Subtitles | عندما أعطيكي الإشارة "سأقول "ناضج جدا رتّبي أن أكون معها لوحدنا |
Boş, kişiliksiz, fazla olgunlaşmış... | Open Subtitles | إنه فارغ ، مترهل، ناضج جداً |
olgunlaşmış meyvelerdeki şekerler maya olarak bilinen mikroskobik organizmaları çeker. | TED | تجذب السكريات في الفواكه الناضجة كائنات دقيقة تدعى بالخمائر. |
Fakat Dereje'nin mahsulleri hasat için olgunlaşmış durumda ve maymunların yarın çok daha saldırgan bir sekilde akın edeceğinin farkında. | Open Subtitles | ، ولكنَّ مَحاصيل ديريجي ناضجة للحصاد وهو يعلم أنَّه غدا ً .ستُهاجم القرود بضراوة أكبر مِن ذي قبل |
Aç genç kabiliyetler. Ruhları alınmak için olgunlaşmış. | Open Subtitles | مواهب شبابية مليئة بالحماس أرواح ناضجة ليتم حصادها |
Birliklerimiz dolu, davamız olgunlaşmış iyice. | Open Subtitles | فأن جيوشنا عامرة، وقضيتنا ناضجة |
O olgunlaşmış ve bekleyen bir hint kirazıydı. | Open Subtitles | ...سأخبرك، لقد كانت مثل حبة المانجو ناضجة وتنتظر... |
- Buna rağmen, çoktan olgunlaşmış görünüyor. - Marnix, yeter. | Open Subtitles | ولكني اعتقد بانها ناضجة يكفي ماركسين |
Şuraya bak, bir tanesi ağaçta olgunlaşmış. | Open Subtitles | انظر ثمة ثمرة الآن، ناضجة على الشجرة |
Tıpkı olgunlaşmış bir meyve gibi. | Open Subtitles | إنّه مثل ثمرة ناضجة ايضا. |
Hemen hemen olgunlaşmış. | Open Subtitles | ناضجة تقريبا، أعتقد |
Peki, hata yaptığımı bilecek ve söylediğim kötü sözler için özür... dileyecek kadar, olgunlaşmış biri olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | مرحباً مرحباً يا (بيلي) اسمع حسناً أنا رجل ناضج كفاية لكي أعترف عندما أكون مخطئاً أنا آسف |
O zaman en muhtemel senaryo Michael'ın bir gecede olgunlaşmış olması mı? | Open Subtitles | إذن فسوف نطرح السيناريو الأكثر احتمالاً وهو أنّ (مايكل) ناضج ليلاً؟ |
olgunlaşmış, yenmeye hazır. | Open Subtitles | ناضج وجاهز للأكـل |
Saçları olgunlaşmış buğday taneleri gibi temiz ve parlaktır, gözleri, yazın, gökyüzündeki maviliğik gibi masmavidir, | Open Subtitles | شعره ذهبي مثل الحنطة الناضجة عيونه زرقاء مثل سماء الصيف |
Sanki buraya hergün insan ampulü alıyormuşuz gibi. Deri değiştirmek üzere olan olgunlaşmış, ilk safhada Phaenicia sericata buldum. | Open Subtitles | لدي المرحلة الأولى الناضجة من بيوض الذباب على وشك أن تطرح |
olgunlaşmış çiçeğimi sana sunuyorum ve sen reddediyorsun. | Open Subtitles | أعرض زهرتي الناضجة عليك وأنت تنكرها. |
Sebze ekmişler, olgunlaşmış bile. | Open Subtitles | احدهم زرع السطح وهو مستعد للقطف |