O çocuklarla konuşmanın kolay olmadığının farkındayım. Biliyorum çok zor. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس سهلا التكلم مع هؤلاء الأولاد، أعلم أنه صعب |
Bugünün doğru zaman olmadığının farkındayım, o yüzden sadece 5 dakikanızı alacağım. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه ليس بيوم جيد بالنسبة لك لكن كل ما اطلبه هو خمس دقائق |
Bunun iyi bir zaman olmadığının farkındayım ama soracak bazı sorularım var. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس التوقيت المناسب لكن لدي بعض الأسئلة |
Bunun eğlenceli bir iş olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | أنظر، أعرف أنّ هذا لن يكون فقط مرحًا ولعبًا |
Abuddin ile şu anda diplomatik ilişkimiz olmadığının farkındayım ama... | Open Subtitles | أنا أدرك بأنه ليس لدينا علاقات دبلوماسية مع عبودين الآن |
Bazen başka olanağımızın olmadığının farkındayım. Ama genelde olan şu: E-posta ve mesaj ortamında yardım istemeyi tercih ediyoruz çünkü bunu yapmak daha az garip hissettiriyor. | TED | أحياناً أدرك أنه ليس هناك بديل، ولكن ما يحدث غالباً، هو أننا نطلب المساعدة عبر البريد الإلكتروني والرسائل لأنه أقل حرجاً بالنسبة لنا فعل ذلك. |
Hoş bir iş olmadığının farkındayım ama Cylonlar ateş açmaya karar verirse, ekstra cephaneye ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | أعلم أن ذلك ليس عملاً مُريحا ولكننا سنحتاج إلى الطاقة الإضافية فى حالة أن قرر السيلونز إطلاق النار علينا |
Bak, amatör olmadığının farkındayım, seni oyuna getirmeye falan çalışmıyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك لست مبتديء هنا لذلك لن أتلاعب بك |
Çocuklar, doğru bir zaman olmadığının farkındayım ama cidden işemem gerek. | Open Subtitles | يا شباب, انا اعلم ان هذا ليس الوقت المناسب ولكني احتاج التبول حقاً |
Normal olmadığının farkındayım ama kim normali sevmiş ki? | Open Subtitles | أعلم أنه ليس عادياً ..ولكن من يحب العاديين؟ |
Benim bebeğim olmadığının farkındayım ama öyle hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس طفلي، لكنني أشعر أنه لي |
Kulağa hoş gelen bir tanı olmadığının farkındayım, ama... | Open Subtitles | أعلم أنه ليس تشخيصاً مبهجاً، لكن... |
Kulağa hoş gelen bir tanı olmadığının farkındayım, ama... | Open Subtitles | أعلم أنه ليس تشخيصاً مبهجاً، لكن... |
Annenin pek kolay biri olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | أعرف أنّ أمّكِ ليست... الهيّنة. |
Andrew bunun pek uygun bir durum olmadığının farkındayım ama... | Open Subtitles | (أندرو)، أعرف أنّ هذا أقلّ مِن الأمر المثالي، لكن... |
Burada olmanın kolay olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | أنا أدرك بأنه ليس من السهل التواجد هنا |
Baudelaire Malikânesi kadar şaşaalı olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | أدرك أنه ليس فارهاً كقصر عائلة "بودلير". |
Söylediklerimin çok feminist olmadığının farkındayım, ...ama eğer kendini biraz gösterirsen daha mutlu olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | ، أعلم أن ذلك ليس أنثوي أن أخبركِ ولكن قد تكونين أكثر سعادة اذا أخرجتيه قليلاً ، تعلمين ؟ |
Yeşil cin olmadığının farkındayım, ama bir dilek tutacağım. | Open Subtitles | اسمع ، سأخبر شيئا أنا أعلم أنك لست جني أحلام لذا سوف احقق لك أمنية |
Uygun olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | اعلم ان هذا ليس مثاليا |