"olmak üzere" - Translation from Turkish to Arabic

    • على وشك أن
        
    • أوشك أن
        
    • وشك أن يحدث
        
    • حَصلَ عليه تقريباً
        
    • يوشك أن يصبح
        
    • وشك أن تكون
        
    • وشك أن يصبح
        
    • وشك أن تصبح
        
    • وشك أن يكون
        
    • وشك الانهيار
        
    • وشك الحدوث لم
        
    • وشك ان
        
    • من بينهم
        
    • مبنيّة على
        
    • على وشك الحصول
        
    Bu minik alüminyum boru en iyi arkadaşın olmak üzere. Open Subtitles هذا الأنبوب الألمنيوم الصغير على وشك أن يكون أفضل أصدقائك
    Bu yüzden onu istedim ve tamamen benim olmak üzere. Open Subtitles اذا انا اريدها وأنها على وشك أن تكون كلها لي
    Ve bu o çocuklara olmak üzere olan şey, öyle mi? Open Subtitles وذلك الذي أوشك أن يحدث إلى أولئك الأولاد؟
    Ama olmak üzere olan şey bunu sonsuza dek değiştirecekti. Open Subtitles لكن الذي كان على وشك أن يحدث كان سيغيّره إلى الأبد
    olmak üzere. Open Subtitles حَصلَ عليه تقريباً.
    Baba olmak üzere ve hiç bir sorumluluk kabul etmiyor. Open Subtitles فالفتى يوشك أن يصبح أباً ومازال يرفض تحمل المسؤولية.
    İstihbarat Değerlendirme Komitesi Başkanı olmak üzere. Open Subtitles بسبب أنه كان على وشك أن يصبح رئيسا على الإستخبارات ومراقبة اللجنة
    Neyin parçası olmak üzere ve inanılmaz derecede şanslı olduğuma dair hiçbir fikrim yoktu. TED لم تكن لدي أدنى فكرة عما كنت على وشك أن أصبح جزء منه، وكنت محظوظاً بشكل لا يصدق.
    Yüce İsa'nın bunu... başpiskopos olmak üzere hazırlanan, bir başbakan için söylediğini sanmıyorum. Open Subtitles أشكّ أن سيدنا اليسوع قصد أن ينطبق ذلك على مستشارٍ على وشك أن يُرسّم مطرانا
    Bence yaşamlarımız yok olmak üzere zaten. Open Subtitles أظن أن حياتنا على وشك أن تدمر على أية حال
    Kızgın değilsem ya da olmak üzere değilsem, sen bana hediye almazsın. Open Subtitles أنت لم تشتري لي هدية أبداً مالم أكن غاضبة أو أوشك أن أغضب.
    Bence burada kötü bir şey olmak üzere, Louis. Open Subtitles أعتقد شيء سيئ أوشك أن يحدث هنا، لويس.
    Bakın, anlamıyorsunuz, çok kötü bir şey olmak üzere. Open Subtitles أنظر، أنت لا تفهم، شيء سيئ جداً على وشك أن يحدث
    olmak üzere. Open Subtitles حَصلَ عليه تقريباً.
    Bekliyorum. gitmem lazım oğlan Nico erkek olmak üzere. Open Subtitles أنا كليّ جاهز الولد نيكو يوشك أن يصبح رجلا
    Belki yeni kaptan olmak üzere olan küçük sınıflardan birine. Open Subtitles ربّما إلى الغير متخرجين التي على وشك أن تكون قائدة الفريق.
    Yeni vasektomi yaptırmış adamın baba olmak üzere olduğunu. Open Subtitles الرجل صاحب عملية العقم الطازجة على وشك أن يصبح أباً
    Vakayı gözden geçirsen iyi olur çünkü kâbusumuz olmak üzere. Open Subtitles يجبعليكأن تدرسهذه القضيةبعناية، لأنه على وشك أن تصبح كابوسنا.
    Üçüncü İmparatorluk yok olmak üzere. Open Subtitles الرايخ الثالث هو على وشك الانهيار.
    Ama şimdi, bir şey olmak üzere yüz yıldır olmayan bir şey. Open Subtitles لكن الآن شيئا على وشك الحدوث لم يحدث منذ زمن
    Aslında şöyle demeliydi, "Ne kadar garip, uzun bir yolculuk olmak üzere" TED وكان يتوجب عليه القول، "يالغرابة، وطول رحلة علي وشك ان تتحقق ."
    1784 yılında etkili bilginler ve politikacılar da dâhil olmak üzere 600'den fazla üyesi vardı. TED بحلول عام 1784، كان هناك أكثر من 600 عضو، من بينهم علماء مؤثرون وسياسيون.
    Amerika da dahil olmak üzere bütün dünyada insanlar ırklara göre muamele görüyor bu beni rahatsız ediyor. Open Subtitles من طريقة نظر الأمريكيين نحو غيرهم بطريقه مختلفة مبنيّة على العنصرية.. هذا يقلقني.
    Onlar banliyöde yaşıyor ve sizin de üçüncü bebeğiniz olmak üzere. Open Subtitles نحن بالكاد نقضي وقت سويًا على أي حال هم يعيشون في الضواحي الآن وأنتم الإثنان على وشك الحصول على الطفل الثالث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more