"olmak yerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدلاً من
        
    • بدلاً مِن
        
    • بدلا من
        
    • وبدلًا من
        
    • وبدلاً من
        
    • بدل أن
        
    • بدل ان
        
    • بدلًا مِن محاولتكَ أن تكون
        
    Bilginin tek gözeticisi olmak yerine, bilgiye ulaşmada öğretmen köprü görevini nasıl üstlenebilir?" TED بدلاً من أن يكون الوصي الوحيد للمعلومات، أن يكون ميسرا لجميع هذه المعلومات.
    Biliyormusun, eğer siz ikiniz vampir olmak yerine birlikte dışarı çıksanız iyi olabilir. Open Subtitles أتعلمين, سيكون من الجيد لكما أن تخرجا علناً بدلاً من كونكم مصاصي دماء.
    İnançlarımıza karşıt bir şeyler ile karşılaştığımızda, defansif olmak yerine kafa karışıklığı hissetmeyi öğrenmeliyiz. TED علينا أن نتعلم كيف نشعر بالافتتان بدلاً من أن نكون دفاعيين عندما نصادف معلومات متعارضة مع اعتقاداتنا.
    Donna ve sen radyo istasyonunda yalnız kaldığınızda, hiç sadece sıradan bir stajer olmak yerine sanki, süper yaramaz bir stajermişsin gibi yapıyor musun? Open Subtitles عندما أنت وسيدة لوحده في محطةِ الإذاعة، تَدّعي أبداً الذي بدلاً مِن ذلك وجود فقط a طبيب مقيم منتظم، بأنّك، مثل , a الطبيب المقيم الشقي الممتاز؟
    Bir motora sahip olmak yerine, yapay kaslara sahip olursunuz. TED وبالتالي بدلا من وجود محرك يكون بحوزتكم هذه العضلات الاصطناعية.
    O gün görünmez olmak yerine farklı bir şeyler giyerek görünmeye karar verdim. TED وبدلًا من أن أكون غير مرئيًا، اخترت أن أكون شخصًا ينظر إليه، وذلك بارتداء ملابس مختلفة.
    İnsanların olmadığı bir dünyada yollar, artık boz ayı için engel olmak yerine onlara eski topraklarına dönmede yardımcı olacaklardır. Open Subtitles في حياة ما بعد البَشَر‏ الطرق لم تعد موانع للدبّ وبدلاً من ذلك أصبحت ممرات تقودهم إلى قلب أرضهم السابقة
    Şimdi büyük bir kahraman olmak yerine büyük bir iğrençliğin içine geri döndüm. Open Subtitles الآن بدل أن تكوني البطله الكبيره لقد عدت لأكون الفاشل الأكبر
    Bilim adamı olmak yerine polisçilik oynuyorlar ve her şeyi çiğniyorlar. Open Subtitles كلهم يريدون ان يؤدوا دور الشرطة بدل ان يكونوا علماء و ينتهي الامر بهم بالتعثر فوق كل شيء
    Komik olmak yerine şu davayı halletsen de ben de işimi yapabileyim hangi bölümlere bir balyoz ineceğini karar vereyim. Open Subtitles بدلًا مِن محاولتكَ أن تكون مُضحكًا، لربّما بإمكانكَ إغلاق الصّفقة وحسب، كي أتمكّن حينها من أداء عملي وكي أحدّد أيّ الأقسام ستضرب في الرّأسِ.
    Robogamiler, özel olarak sadece tek bir görev için yapılmış robot olmak yerine birçok görevi yerine getirmek için optimize edilmişlerdir. TED بدلاً من أن يكون روبوت واحد مصنوع خصيصًا لمهمة واحدة، يتم تحسين الروبوغامي للقيام بمهام متعددة.
    Teslim olmak yerine sakladığı el bombasını patlattı. Open Subtitles و بدلاً من أن يسلم نفسة حياً فقد فجر قنبلة كان قد أخفاها فى سترتة
    Benimle olmak yerine nefret ettiğin biriyle olmayı tercih ediyorsun anlamına geliyor. Open Subtitles إنه فقط يعني أنك تفضل أن تكون مع شخص ما تكره , بدلاً من أن تكون معي ؟
    Tabii ki, doktor olmak yerine komedyen olabilirsin annenin babanın öbür tarafa gözü açık gitmesini istiyorsan! Open Subtitles بالطبع, يمكنك أن تكون كوميديان بدلاً من أن تكون دكتور إن اردت ألا يرتاح والديك في قبورهم
    Evliliğimizin ilk yılında uzak çift olmak yerine. Open Subtitles بدلاً من أن تنتهى حياتنا فى أول سنين زواجنا.
    Ya da evlerinden çok uzaklarda bir ada olmak yerine bir deniz oluverirlerdi. Open Subtitles أو يكونوا في البحر فقط بدلاً من أن يلتصقوا على جزيرة بعيدا عن الوطن
    - Kızlar gibi olmak yerine. Open Subtitles بدلاً مِن كالفتيات.
    Çocuklar gibi olmak yerine. Open Subtitles بدلاً مِن كالفتية. بربك.
    Yani ışık yüzünden kör olmak yerine onun bize gösterebileceği her şeyi görebiliriz. Open Subtitles إذا بدلا من أن نُعمى بالضوء نستطيع رؤية كل شيء يمكنه أن يُرينا
    Nihayetinde sadece koruyucun olmak yerine sana eş olmaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول أخيرا أن أصبح رجلك بدلا من الوكيل عليك فقط
    Daha özgüvenli, daha açık fikirli, daha cömert olsaydık ve aşık olmak yerine, aşka dahil olsaydık. TED إذا كنا أكثر حزمًا، وأكثر انفتاحًا، وأكثر سخاءً وبدلًا من الوقوع في الحب، نصعد إلى الحب.
    Ancak bunun bu kadar önemli olmasının nedeni, bu resmin burada olmasının nedeni, bu özel hayvanın arkadaşlarını etrafına toplaması ve açıklarda yüzen canlılardan olmak yerine kendilerine komşu olan ve planktonlarla bazı işler yapan yeni yabancıları merak etmeye başlamalarıydı. TED ولكن لماذا الأمر بهذه الأهمية، لماذا هذه الصورة مهمة، لأن هذا الحيوان أتى بأصدقائه إلينا، وبدلًا من كونها الحيوانات البحرية المعتادة، بدؤا الأهتمام بنا، بهؤلاء الغرباء الجدد الذين انتقلوا للسكن بالجوار، يفعلون أشياء بالعوالق.
    Ve şişman olmak yerine Gerçekten güzel karın kasları var. Open Subtitles وبدلاً من كونه سمين، لديه هيئة جميلة حقاً.
    Dolayısıyla, çok sevdiğim bu ülkenin başkanı olmak yerine Birleşik Devletler başkanının arkasındaki adam oldum. Open Subtitles وأعاشر الرجال، لذلك بدل أن أكون رئيس هذه البلاد التي أعشق، أكون الرجل،
    Bilim adamı olmak yerine polisçilik oynuyorlar ve her şeyi çiğniyorlar. Open Subtitles كلهم يريدون ان يؤدوا دور الشرطة بدل ان يكونوا علماء و ينتهي الامر بهم بالتعثر فوق كل شيء
    Komik olmak yerine şu davayı halletsen de ben de işimi yapabileyim hangi bölümlere bir balyoz ineceğini karar vereyim. Open Subtitles بدلًا مِن محاولتكَ أن تكون مُضحكًا، لربّما بإمكانكَ إغلاق الصّفقة وحسب، كي أتمكّن حينها من أداء عملي وكي أحدّد أيّ الأقسام ستضرب في الرّأسِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more