Bu gece sizlere şunu söylemek istiyorum burada olmaktan dolayı çok mutluyum. | Open Subtitles | أردت أن أقول في هذه الليلة... أنا في غاية الإمتنان لوجودي هنا |
Burda olmaktan ve bu şirket için çalışıyor olmaktan dolayı heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا فقط متحمسة جداً لوجودي هنا والعمل لهذه الشركة |
Açıkçası bugün burada olmaktan dolayı çok minnettarım yepyeni arkadaşlarla ve birbirleriyle aynı anda yenmeyecek türden sürüyle yemekle. | Open Subtitles | اليوم بصراحة أنا ممنون لوجودي في هذا المكان مع أصدقاء جدد و طعام كثير لا يبدو متناسق مع بعضه البعض |
Bazen burada yanında olmaktan dolayı kendimi suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | أحيانا أشعر بالذنب لوجودى معك. |
Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيدة جدا لوجودى هنا |
Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيدة جدا لوجودى هنا |
Size burada yardımcı olmaktan dolayı çok gururluyum. | Open Subtitles | لا يُمكنني أنْ أكون أكثر فخراً لوجودي هُنا لمساعدتك. |
Ve burada olmaktan dolayı çok mutluyum ve çok müteşekkirim, Chris. | TED | و أنا سعيد لوجودي هنا، و ممتن جدا لتلك الفرصة يا "كريس" |
Burada olmaktan dolayı çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا مُتحمِّس للغاية لوجودي هنا |
Burada olmaktan dolayı bu kadar mutlu olduğunu hiç görmemiştim. | Open Subtitles | -سعيدة جدا لوجودي هنا -انها ربما ليست قلقة |
Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيدة لوجودي هنا |