Hepsi kötü insanlar olmalıydılar. | Open Subtitles | كان يجب أن يكونوا جميعاً أشراراً |
Çocuklar şu an uyuyor olmalıydılar ama biraz yaramazlar. | Open Subtitles | حاضر، سيدي. هؤلاء الأولاد يجب أن يكونوا في السرير... |
Bir saat önce burada olmalıydılar. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا هنا قَبل ساعة |
Şansları varken teslim olmalıydılar! | Open Subtitles | كان يجب عليهم أن يستسلموا ! عندما كانت لديهم فرصة |
Şansları varken teslim olmalıydılar! | Open Subtitles | كان يجب عليهم أن يستسلموا ! عندما كانت لديهم فرصة |
Şimdiye dek ateş veya plaka haline gelmiş olmalıydılar. | Open Subtitles | كان يجب ان يكونوا دبابيس ورقيه الان او لوحات للسيارات |
Radikal olmalıydılar. Radikal olmalıydın. Hepimiz radikal olmalıydık. | Open Subtitles | يجب ان يكونوا كذلك وانا ايضاً وانت والجميع يجب ان يكونوا راديكاليين |
- Kapılara dayanmış olmalıydılar. | Open Subtitles | ينبغي أن يكونوا ساحقين للأبواب. |
Dört adamımızın cesedini bulduklarında Maximus'un kaçtığını biliyor olmalıydılar. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا علموا بِهروب (ماكسيموس) عندما وجدوا جثث الرجال الأربعه |
Evet, burada olmalıydılar. | Open Subtitles | نعم، يجب أن يكونوا هنا |
Gelmiş olmalıydılar. | Open Subtitles | هم يجب أن يكونوا هنا الآن. |
Dört adamımızın cesedini bulduklarında Maximus'un kaçtığını biliyor olmalıydılar. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا علموا بِهروب (ماكسيموس) عندما وجدوا جثث الرجال الأربعه |
Burada olmalıydılar! | Open Subtitles | يجب أن يكونوا هنا |
Gelmiş olmalıydılar. | Open Subtitles | يجب أن يكونوا هنا |
Eski günleri, büyüklerimizi düşünüyorum da, onlar daima düşmana karşı hazırlıklı olmalıydılar. | Open Subtitles | \u200fأعتقد في الأيام الغابرة، في عهد أجدادنا، \u200fكان يجب عليهم أن يستعدوا دائماً للعدو. |
Yok, anlıyorum. Çoktan biletlerini almış olmalıydılar. | Open Subtitles | لا , انا افهم كان يجب ان يكونوا قد اخذوا التذاكر |
Çoktan burada olmalıydılar. | Open Subtitles | كان يجب ان يكونوا هنا من وقت طويل |
Gelmiş olmalıydılar neyse, | Open Subtitles | كان يجب ان يكونوا هنا لننهى الامر |
Şimdiye kadar geri dönmüş olmalıydılar. | Open Subtitles | ينبغي أن يكونوا عادوا |