Bunun burada olmaması lazım. | Open Subtitles | هذا لا يجب أن يكون هنا هذا لا يجب أن يكون هنا |
Çocuklara bir şey öğretirken önyargılarımızın olmaması lazım. | Open Subtitles | حين نعلم الأولاد لا يجب أن يكون لدينا رأي منحاز أو أفكار متصورة مسبقاً |
Bu Max. Konuk listesini kontrol et çünkü Max'in adının olmaması lazım. | Open Subtitles | إنه "ماكس" ، تفقدوا الائحة لأن " ماكس" لا يجب أن يكون هنا. |
Tekrar söylüyorum, olmaması lazım çünkü sende artrit yok. | Open Subtitles | ثانية، لا يُفترض أن يحدث ذلك، لأنّك غير مُصاب بإلتهاب المفاصل. |
- Doğru, olmaması lazım. | Open Subtitles | -كلاّ، لا يُفترض أن يحدث هكذا . |
Biliyorum, en sevdiğimiz diye bir şey olmaması lazım ama biz de insanız nihayetinde. | Open Subtitles | أعلم، أعلم، ليس مفترضٌ أن يكون لدينا أبناء مفضّلين، ولكن مع ذلك، نحن لسنا سوى بشر. |
Gizlimiz saklımız olmaması lazım. | Open Subtitles | بالتأكيد لا يجب أن يكون بيننا أسرار. |
Öyle olmaması lazım. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون كذلك |
- Bunun burada olmaması lazım. | Open Subtitles | - هذا لا يجب أن يكون هنا. |
Bizim tavsiyeye ihtiyacımız olmaması lazım. | Open Subtitles | و لا يفترض أن يكون لدينا أي كلمة |