"olması dışında" - Translation from Turkish to Arabic

    • عدا أن
        
    • عدا أنه
        
    • عدا أنها
        
    • ماعدا أنّ
        
    • باستثناء أنه
        
    • ما عدا الحقيقة
        
    • عدا الحقيقة هي
        
    Barry Leonard'ın öğrenci olması dışında. Kim bir öğrenciye suikast düzenler? Open Subtitles عدا أن باري لينارد كان تلميذاً من يرغب باغتيال تلميذ ؟
    Bunların çöp olması dışında şüpelendiğin kişi ölü, cinayet silahın da büyü. Open Subtitles عدا أن كل هذا هراء المشتبه به ميت وسلاح الجريمة تراهات
    Otopsi düzenlenmemiş olması dışında, raporlarda olağan dışı bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شئ غير عادى فى هذه التقارير عدا أنه لم يتم تشريح الجثث
    Olağandışı hiç bir şey yok, kayıp olması dışında. Open Subtitles سجل نظيف , لاشيء غير إعتيادي عدا أنه مفقود,
    Ses çıkaramıyor olması dışında her açıdan kusursuzdu. Open Subtitles إنها مثالية في كل طريقة، ما عدا أنها لا تستطيع عمل موسيقى
    Sen de gerçekten hoş görünüyorsun, papyonunun biraz eğri olması dışında. Open Subtitles أنتَ تبدو جميلاً أيضاً، ماعدا أنّ ربطة عنقك مائلة قليلاً، وإذا لم تعدّلها، سأترك هذه المحادثة
    Şimdi, bu müthiş, onun 44 yaşında olması dışında. TED الآن ، هذا أمر عظيم ، باستثناء أنه ما زال في سن ال 44.
    Okuldan atılmak da öyle bir şey havanın muhteşem olması dışında tabii. Open Subtitles الفصل عن المدرسة يشبهه تماماً عدا أن الجو رائع
    Hepsinin bir rol olması dışında, ve sen de biliyordun. Open Subtitles عدا أن كُل ذلكَ كان تمثيلاً، وكُنتَ تعرف ذلك
    Bu şeyin antik olması dışında, Kiril dilini okuyamıyorum. Open Subtitles عدا أن هذا الشيء بغاية القدم أنا لا أقرأ اللغة
    Neden yapıyor, derdi nedir bilmiyorum kocasının iğrenç, şişmanın teki olması dışında. Open Subtitles لا أعلم سبب مشكلتها. عدا أن زوجها مقرفٌ للغاية.
    Keşlerin deliği tutturabilme yeteneğinin daha iyi olması dışında. Open Subtitles عدا أن صداع الرأس لديه هدف أحسن المرحاض
    Herhangi bir grup ve kişi tarafından üstlenilmemiş olması dışında. Open Subtitles عدا أنه لا يوجد مجموعة أو شخص قد ادعى بفعوله للأمر
    O zaman daha fazla saçım olması dışında. Open Subtitles . ما عدا أنه كان لدى بعض الشعر
    - Hastayı bırakmama izin vermiyor ve hastanın çatlağın teki olması dışında hiçbir sorunu yok. Open Subtitles -انها لا تدعني أترك مريضي و لا يوجد خطب به عدا أنه مختل
    Kesinlikle imkansız olması dışında tabi! Open Subtitles هذا مطابق تماماً عدا أنه مستحيل بالكامل
    Yasa dışı olması dışında ilginç fikir. Dinî kuruluşlar kâr amacı gütmez. Open Subtitles فكرة جيدة عدا أنها غير شرعية لأن المنظمات الدينية لا ربحية
    Pekala, Mary Jane Kelly hakkında son kurban olması dışında ne biliyoruz? Open Subtitles ماذا لدينا عن (ماري جين كيلي) ما عدا أنها كانت الضحيّة الأخيرة؟
    Sinir hastası bir kahpe olması dışında tabii. Open Subtitles فيما عدا أنها ليست عاهرة مجنونة هائجة
    Sadece bu adamın az önce söylediği her şeyin saçmalık olması dışında. Open Subtitles . ماعدا أنّ كل ماقاله محض هراء
    Onu aradığımı bilmesi dışında ve ona yaklaştıkça daha tehlikeli olması dışında. Open Subtitles باستثناء أنه يعرف بأني أبحث عنه.. وكلما اقتربت أكثر, كلما أصبح خطراً أكثر.
    Hiç birşey, galaksimizin dış kıyısında olması dışında. Open Subtitles لا شيء، ما عدا الحقيقة هي على الحافة الخارجية من مجرتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more