Elbette, hala cevapsız kalmış çok sayıda soru var. Mesela, aramızda maalesef bir köstebeğin olması gibi. | Open Subtitles | و هذا يتركُ لنا طبعاً أسئلةً مُتعدّدة دون إجابات، كوجود جاسوسٍ بيننا |
Otizmin bir spektrum olması gibi etiyolojinin de bir spektrumu, nedenlerden oluşan bir spektrum vardır. | TED | و كما أن التوحد هو طيف، هناك طيف من الأيديولوجيات، طيف من الأسباب. |
Susan'ın ressam olması gibi. Lynette'in işkadını olması gibi. | Open Subtitles | مثلما أن (سوزان) فنانة و(لينيت) سيدة أعمال ناجحة |
Şu anda dünyada bozulmuş DNA'sı olan başka birinin daha olması gibi. | Open Subtitles | مثل وجود شخص آخر بالعالم تم العبث بحمضه النووي |
Kremasız olsun dememiştim. Bir köpek yavrunun olması gibi bir şey. | Open Subtitles | لم أقل بدون كريمه هذا مثل أن يكون لك جرو للمتعة |
Ama o zaman asıl sorunlarınla yüzleşmek zorunda kalırsın. Mesela beni buraya Stefan'ın davet etmiş olması gibi. | Open Subtitles | لكن عندئذٍ ستواجهي مشاكلكِ الحقيقيّة مثل كون (ستيفان) هو من دعاني لهنا |
Bilgisayarınızda bir hesap makinesi olması gibi bir şey. | Open Subtitles | كأنك تمتلك آلة حاسبة على حاسوبك. |
Bu arabanızın arkada koltuğunda çürümüş portakal olması gibi. | Open Subtitles | الأمر كوجود بعض البرتقال على المقعد الخلفي للسيارة |
Güvenlik şefinin kafasının bavulumda olması gibi bir şey mi? | Open Subtitles | "كوجود رأس مديركَ الأمنيّ بين أمتعتي؟" |
Güvenlik şefinin kafasının bavulumda olması gibi bir şey mi? | Open Subtitles | "كوجود رأس مديركَ الأمنيّ بين أمتعتي؟" |
Tıpkı yaşayan her serserinin, kendi sorumluluğunda olması gibi. | Open Subtitles | تماماً كما أن حظ كل متسكع في هذه الدنيا هو المسؤول عنه |
Albay'ın ülkesine aşina olması gibi bence onu değerli bir varlık olarak göreceksiniz. | Open Subtitles | ... كما أن العقيد على معرفة بالمقاطعة وأعتقد بأنك ستجده مُساعداً قيّماً للغاية |
Her gezegenin farklı olması gibi görünen her kuyruklu yıldız farklıdır. | Open Subtitles | كما أن كل كوكب مختلف فيبدو أن كل مذنّب مختلف |
Susan'ın ressam olması gibi. Lynette'in işkadını olması gibi. | Open Subtitles | مثلما أن (سوزان) فنانة و(لينيت) سيدة أعمال ناجحة |
Alışılmış çalışma yöntemleri cidden arkanda bir hedefin olması gibi. | Open Subtitles | الروتيِن هو حقًا مثل وجود الهدف على ظهرك. |
Bazı akademisyenler tüm dillere özgü ortak kalıpları belirlemeye çalıştı, fakat isim ve fiil olması gibi bazı temel özellikler dışında, bu sözde evrensel dilbilim özelliklerinin çok azı tespit edilebildi. | TED | حاول بعض العلماء تحديد أنماط متشابهة بين جميع اللغات ولكن بعيداّ عن بعض الخصائص الأساسية مثل وجود الافعال و الأسماء، يوجد القليل فقط مما يسمى بالخصائص اللغوية العالمية |
Bu Hank Williams'ın "Adsız Alkolikler" toplantısında olması gibi. | Open Subtitles | إنه مثل وجود (هانك ويليامز) يُدير إجتماع مدمني كحول مجهولين. *مؤلف ومغني أمريكي* |
Benim hayatımı kurtarmış olması gibi mi? | Open Subtitles | مثل أن يكون انقذ حياتي ؟ |
Tıpkı Jason'ın kardeşim olması ve ailemin ailem olması gibi. | Open Subtitles | مثل كون (جيسون) اخي ووالداي هُما والداي. |
Lost'ta kendi düğmenin olması gibi bir şey bu. | Open Subtitles | كأنك تمتلك الزر الخاص بك للضياع |