"olması iyi bir" - Translation from Turkish to Arabic

• الجيد أن
• الجيد ان

Mevkiî sahibi bir arkadaşının olması iyi bir şey olsa gerek.
مؤكد أنه من الجيد أن يكون لديك صديق في هذه اللحضات

Ve tipik olarak eğer birisi seni öldürecekse odada bir dostun olması iyi bir fikirdir.
خاصة، إن كان هناك من سيقتلك، من الجيد أن يكون معك حجة غياب بالغرفة.

O hâlde ona karşı olan suçlamaların bu derece delile bağlı olması iyi bir şey.
إذن أعتقد أنه من الجيد أن قضية الشعب هي قضية عرضية للغاية

Doktor Bromfenbrenner'in orada olması iyi bir şeydi çünkü Sidney'in kendisine zarar vermesine engel olması mümkündü.
ومن الجيد ان الدكتور كان هناك لانه كان يستطيع منع "سيدني" من ايذاء نفس

Yeni sahibinin restoranı için burayı dümdüz edecek olması iyi bir şey desene.
...من الجيد ان المالك الجديد سوف يسوي المكان بالارض لبناء مطعمه

O halde Anouar'ın bizimle hapishanede buluşacak olması iyi bir şey, ha?
إذن الشيء الجيد أن أنور سينضم إلينا عندما يعود إلى المنزل

Her zaman üçüncü bir yol olması iyi bir şey.
الأمر الجيد أن هناك دائمًا خيارٌ ثالث للخروج

O zaman bu kadar çok paran olması iyi bir şey.
إذًا فمن الجيد أن يكون لديكَ منه بكثرة.

Eskiden kavgaların olması iyi bir şey.
من الجيد أن قد وقعت نزاعات بينهم

Riley'in beni koruyor olması iyi bir şey o zaman. Dinleyin.
-حسنًا، من الجيد أن لدينا "رايلي" هنا لتحميني

O hâlde bir kız arkadaşının olması iyi bir şey.
إذن من الجيد أن لديك خليلة

Elimizde derli toplu bir hikayenin olması iyi bir şey.
من الجيد أن لدينا قصة مرتبة

Gözlerimin kapalı olması iyi bir şey.
من الجيد أن عيناي مغلقة

Evde bir erkeğin olması iyi bir şey.
من الجيد ان لدينا رجل في المنزل.

İnsanın arkadaşı olması iyi bir şey.
من الجيد ان تملك اصدقاء

Ellen Love'ın mağazada olması iyi bir şey.
من الجيد ان تأتي (إلين لوف) للمتجر