Alison'ın annesinin ikizi olduğunu bilmiyor olması tuhaf. | Open Subtitles | إنه من الغريب أن آليسون لم تكن تعرف أن أمها لديها توأم |
Bu yolculuğun beni buraya getirmiş olması tuhaf. | Open Subtitles | من الغريب أن تقودنى هذة الرحلة إلى هنا . |
Akşam yemeğinin adının Yasmeen olması tuhaf o zaman. | Open Subtitles | من الغريب أن اسم رفيقة "عشائك هو "ياسمين |
Sadece seninle paylaşıyor olması tuhaf. | Open Subtitles | غريب أنها ستعطيها لك أنت فقط |
Sadece seninle paylaşıyor olması tuhaf. | Open Subtitles | غريب أنها ستعطيها لك أنت فقط |
Affedersin. Annenin yakınında olması tuhaf bir durum mu? | Open Subtitles | أوه أنا أسفة , هل من الغريب ان تحظى بأمك قريباً منك ؟ |
Kod içinde Bölge-13 olması tuhaf değil mi? | Open Subtitles | ألا يبدو غريباً أن شيفرة القنبلة هي الحيّ 13؟ |
Kırmızı olması tuhaf. | Open Subtitles | الغريب أن كان أحمر. |
Buck'ın diğerlerinden farklı olarak solak olması tuhaf. | Open Subtitles | من الغريب أن ( باك) أيسر، بينما الآخريات لا أحد منهم |
Fazladan bir tane daha olması tuhaf değil mi? | Open Subtitles | اليس من الغريب أن يذكر كل هذا |
Josh'un tüm bu süre uyumuş olması tuhaf gelmedi mi? | Open Subtitles | ألم تجد انه من الغريب ان جوش " استطاع النوم خلال هذا ؟ " |
Kod içinde Bölge-13 olması tuhaf değil mi? | Open Subtitles | ألا يبدو غريباً أن شيفرة القنبلة هي الحيّ 13؟ |
Bilmiyorum, sadece bunun olması tuhaf geldi anlarsın ya, sadece çok ani oldu. | Open Subtitles | لا أدري كان غريباً أن هذا حدث فقط مفاجئ |