Bu kadar çok şiş olmasını beklemiyordum da. | Open Subtitles | لم أتوقع أن أرى, هذا الحجم من الورم |
Sadece sizin pozisyonunuzda birinin burada olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع أن أرى شخصا بمنصبك هنا |
Yılbaşında olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع حدوث ذلك في عيّد الميلاد |
Bu kadar çabuk olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع حدوث هذا بهذه السرعة، |
Bu şartlar altında olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | ان لم اكن اتوقع ان يكون تحت هذة الظروف استرح |
Ekibimin yaptığı işin etkili olduğunu bilsem de tepkilerin eşit derecede güçlü olmasını beklemiyordum. | TED | وبينما كنت أعلم أن الجهد الذي قام به فريقي كان جبارًا، لم أكن أتوقع أن يكون رد الفعل بنفس القدر من القوة. |
Evet, çıkacağınızı biliyordum. Burada olmasını beklemiyordum sabah bizim evde. | Open Subtitles | نعم, لقد عرفت أنكم ستتواعدون ... أنا فقط لم أتوقع أن يكون هنا |
Üzgünüm. Bunun olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | -إنّي آسف، لم أتوقع حدوث هذا |
Gerçekten bir çürük olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | انا لم اكن اتوقع ان احصل على عضة جنسية |
Böyle olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | انا لم اكن اتوقع ان هذا سوف يحدث |
Sadece saha dışında olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | ولكنني فقط لم أكن أتوقع أن أصاب خارج الملعب |
Ama böyle olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | .. لكن ... لم أكن أتوقع ... أن أرى |
Bu kadar hüzünlü olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع أن يكون الأمر حزيناً |
Evet, ben-ben galiba Nate'in bana bu kadar öfkeli olmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | لا بأس , على ماأعتقد أنني لم أتوقع أن يكون (نايت) غاضبا مني لهذه الدرجة |