Bunların hiçbirisinin olmasını istememiştim. | Open Subtitles | أنا لم أقصد أن يحدث شيء ممّا حدث. |
Böyle olmasını istememiştim ama ne bileyim işte. | Open Subtitles | أنا لم أقصد أن يحدث ذلك أنا لا أعرف |
Böyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أكن أريد من الأمور أن تحدث بهذا الشكل |
Bayan Bryant'ın seninle aynı odada olmasını istememiştim, ama ısrar etti. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أدع السيدة "براينت" تكون في نفس الغرفة معكِ، لكنها أصرت |
Böyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أنوِ وقوع ذلك |
Böyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أنوِ وقوع ذلك |
Böyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أكن أقصد فعل ذلك |
Bunun olmasını istememiştim. | Open Subtitles | ولم أكن أقصد أن يحدث هذا |
Özür dilerim. - Bunun olmasını istememiştim. | Open Subtitles | أنا آسف لم أقصد حدوث هذا |
Öyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد أن يحدث هذا |
Bak, yemin ederim, böyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | أقسم أنني لم أقصد أن يحدث ذلك |
Böyle bir şey olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد أن يحدث هذا حسناً ؟ |
Bunun olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أقصد أن يحدث ذلك |
Bak, bu olanlar çok aptalca. Böyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | نظرة، ט مجنون، لم أكن أريد أي شيء من هذا القبيل أن يحدث . |
Böyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أكن أريد التسبب في ذلك. |
Böyle olmasını istememiştim. | Open Subtitles | لم أكن أقصد ذلك |
Özür dilerim. - Bunun olmasını istememiştim. | Open Subtitles | أنا آسف لم أقصد حدوث هذا |